İstanbul Modern’den Ildikó ENYEDİ Retrospektifi! (12-22 Mart 2020)

İstanbul Modern, sinemasal etkinliklerine her zamanki gibi büyük önem vermeye devam ediyor. Sadece aykırılığıyla değil aynı zamanda ele aldığı konulara getirdiği taze bakış açılarıyla da ön plana çıkan Macar yönetmen Ildiko Enyedi‘nin 10 filminin gösterileceği Ildikó Enyedi Hakkında Herşey başlıklı Retrospektif, 12 – 22 Mart 2020 tarihleri arasında seyircilerle buluşuyor. Özellikle My 20th Century ve Body and Soul filmlerini şiddetle öneririz.

Filmlerinin tematik iskeletine her zaman alışılmadık yan konular ekleyen, hatta bu yan öyküleri sunma şekliyle onları bir anlamda filmin ana öğesi haline getirerek seyirciyi her zaman düşünmeye iten Ildiko Enyedi, Dünya sinemasının kesinlikle kayıtsız kalınmaması gereken değerlerinden. Bu retrospektifi de kaçırmamak gerektiğini düşünüyoruz. Bugün (Perşembe günleri) gidildiği takdirde İstanbul Modern’in fiyat politikası gereği gösterilecek dört film de ücretsiz.

Sözü İstanbul Modern‘in tanıtım bölümüne bırakalım, aşağıdaki metnin tamamı İstanbul Modern Müzesi internet sitesinden alınmıştır. Şimdiden iyi seyirler!

İstanbul Modern Sinema, çağdaş Macar sinemasının usta yönetmenlerinden Ildikó Enyedi adına Türkiye’de ilk kez bir retrospektif sunuyor. 1955 doğumlu Ildikó Enyedi, Budapeşte’de önce ekonomi, sonra tiyatro ve film akademisinde okudu. 1979 yılından itibaren kısa filmler ve belgeseller çekmeye başladı. İlk uzun metrajı Köstebek (Vakond, 1987) dünya gezegenindeki insanların yaşamlarını anlamaya çalışan bir ajan üzerine fantastik ve romantik bir film. Cannes’da Altın Kamera ödülüne layık görülen ve 20. yüzyılın şekillendirdiği yeni, modern dünyada kaderin cilvesiyle birbirlerinden ayrılan ikiz kızkardeşlerin hikayesini masalsı bir dilde anlattığı Benim 20. Yüzyılım’ın (Az én XX. Századom, 1989) ardından dört film yaptı:

David Bowie’nin, Benim 20. Yüzyılım’ın büyüsüne kapılarak uygulayıcı yapımcılık rolünü üstlendiği ve şeytan tarafından yedi sihirli kurşun verilen bir avcının hikayesini anlatan Büyü Avcısı (Büvös Vadász 1994), 31 Aralık 1999 gecesinde buluşmak için sözleşen madenci bir oğlanla onun yaz aşkı arasında geçen melankolik bir aşk filmi olan Tamás ve Juli (1997) ve Paris polisinin içinden çıkamadığı bir cinayet vakasını çözmek üzere şehre davet ettiği doğaüstü güçlere sahip bir büyücüyü anlatan Büyücü Simon (Simon Mágus, 1999).

Ildikó Enyedi

Enyedi bu filmden sonra sinema ekranlarına ara verdiği 17 yıllık dönemde Macar televizyonu için çalışmaya başladı, HBO Macaristan için Terápia adlı Macar dizisini çekti, üniversitede sinema dersleri verdi. 2017’deki geri dönüş filmi Beden ve Ruh (Testről és lélekről, 2017) ile Berlin’de Altın Ayı’yı kazandı ve Oscar yarışında ülkesi adına aday oldu. Romantizmin pek beklendiği bir yer olmayan mezbahada geçen yine rüyamsı bu aşk hikâyesi, Enyedi’yi daha genç bir kuşakla buluşturdu. Sinemasında evren ile insan ruhunun esrarlarını çözmeye çalışan yönetmen bilimkurgudan büyüye, Yunan mitolojisinden halk masallarına farklı kaynaklardan beslenerek geleneksel Macar sinemasının sosyal gerçekçi üslubuna karşı ülke sinemasının tarihine yeni bir anlatı ve anlatım getirdi. Retrospektif kapsamında Ildikó Enyedi’nin filmografisinde yer alan on film gösterilecek.

Bir Cevap Yazın