Ülkemizde geçtiğimiz Cuma günü genel gösterime giren Suzume (Suzume no Tojimari, 2022) usta yönetmen Makoto Shinkai’nin, 45 dakikalık The Garden of Words’ünü de sayarsak 7. uzun metraj animesi. Makoto’nun (yazımızda Batı tarzı isim sıralaması kullansak da, Japonca’da yönetmenin soyadı Makoto’dur) mesleği için “yönetmen” dedik ancak kendisi aynı zamanda bir manga, animasyon ve seslendirme sanatçısı, görüntü … Okumaya devam et SUZUME: Doğal Afetlerden Kierkegaard Felsefesine Uzanan Büyüleyici Görsellik
Yazar: H. Necmi Öztürk
76. CANNES Film Festivali’nden (2023) İlk İzlenimler ve Festival Tarihine Bakış
Bu yıl 76.’sı düzenlenen Cannes Film Festivali, yıllardan beri uzaktan da olsa hayranlıkla takip etmeye çalıştığımız, sadece Avrupa’nın değil tüm dünyanın en köklü festivallerinden biri. “Köklü” sözcüğünü şu örnekle açıklayalım; 1939 yılında İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi nedeniyle (festivalin açılış günü tam da 1 Eylül olarak tasarlanmıştı, Almanya’nın Polonya’ya girdiği tarih) düzenlenemeyen ilk festivalin onursal … Okumaya devam et 76. CANNES Film Festivali’nden (2023) İlk İzlenimler ve Festival Tarihine Bakış
EVIL DEAD RISE: Bu Sefer Gülmek Bir Seçenek Değil
1981 yılında, ilk Evil Dead yirmili yaşlarının başındaki bir Sam Raimi tarafından çekilip gösterime girdiğinde (en başta filmin adı Book of the Dead / Ölüler Kitabı idi), sinema seyircileri tarafından olmasa da VHS yeraltı kültürü tarafından o kadar beğenilmiş ve farklı, yenilikçi bulunmuştu ki, korku türü içinde kısa sürede 50.000’in üzerinde satan ilk VHS filmlerden … Okumaya devam et EVIL DEAD RISE: Bu Sefer Gülmek Bir Seçenek Değil
Nobel Edebiyat Ödülü Sahibi ANNIE ERNAUX, 42. İstanbul Film Festivali’nin Konuğu olarak İstanbul’daydı
Yazdığı romanların içerikleri ve otobiyografik eserleri üzerinden sıklıkla Simone de Beauvoir ile karşılaştırılan, 2022 yılında da Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olan ünlü Fransız yazar Annie Ernaux, 42. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin konuğu olarak 13-15 Nisan 2023 tarihleri arasında İstanbul’daydı. Annie Ernaux festival kapsamında yer alan, oğlu David Ernaux-Briot ile yönettiği Les Années Super 8 (Super-8 … Okumaya devam et Nobel Edebiyat Ödülü Sahibi ANNIE ERNAUX, 42. İstanbul Film Festivali’nin Konuğu olarak İstanbul’daydı
RENFIELD: Stoker’ın Dracula’sındaki Küçük Bir Ayrıntıdan Doğan Franchise
Ülkemizde 14 Nisan’da gösterime girecek olan Renfield (2023) bir “franchise”a dönüşecek, yani devam filmleriyle yıllar içinde koca bir endüstri ortaya çıkartacak mı bilemeyiz ancak Tod Browning’in 1931 yapımı Dracula’sı ile yakın bağları ve ona duyduğu saygı bir yana, yapım tek başına ele alınsa bile hem oyunculukları ve yapım kalitesi, hem de bünyesinde bir arada barındırmayı … Okumaya devam et RENFIELD: Stoker’ın Dracula’sındaki Küçük Bir Ayrıntıdan Doğan Franchise
LA STRANEZZA – Pirandello ve Yazarını Arayan Altı Kişi
Dünya Prömiyerini 20 Ekim 2022’de Roma’da yapan, bizim ise Rotterdam’da (IFFR) bu yılın Ocak ayında izleme şansı bulduğumuz, yönetmen koltuğunda Roberto Andò’nun oturduğu La Stranezza (The Strangeness, 2022), İtalya sınırları dışında hak ettiği ilgiyi görmemiş olsa da, kesinlikle yılın en iyi filmlerinden biri. Kurgusal olaylar eşliğinde, buna rağmen gerçeğe uygun bir Pirandello anlatısının şiirsel ve … Okumaya devam et LA STRANEZZA – Pirandello ve Yazarını Arayan Altı Kişi
THE WHALE: Aronofsky’den Ayakları Yere Basan Bir ‘Tour de force’
2022’nin Eylül ayında Venedik Film Festivali’nde Dünya Prömiyerini yaptığından beri üzerine yazılıp çizilmeye başlanan ve kısa sürede sinema gündemine oturan The Whale (Balina, 2022), özellikle The Mummy serisinden (1999-2008) tanıdığımız oyuncu Brendan Fraser’ın “piyasaya dönüşünü” müjdelediği için sinemaseverler tarafından büyük coşkuyla karşılandı. En iyi erkek oyuncu Oscar’ı dahil birçok ödül alan Brendan Fraser’ı Dial M … Okumaya devam et THE WHALE: Aronofsky’den Ayakları Yere Basan Bir ‘Tour de force’
CORSAGE: Mazide Kalan Bir Yaşam Biçiminin Son Demleri
Avusturya İmparatoriçesi ve Macaristan Kraliçesi Elisabeth’in (1837-1898) yaşamından bir yılı (tam olarak 1878) kurgusal olarak beyazperdeye taşıyan Corsage (Korsaj, 2022), nedense eleştirmenlerden tarihsel düzlemde negatif eleştiriler aldı, halbuki Sofia Coppola’nın 2006 tarihli Marie Antoinette garabetine yöneltilen tek eleştiri, “yenilikçi” olmasıydı. “Nedense” dememin bir diğer sebebi de, filmin İmparatoriçe Elisabeth’in 44 yıl süren hükümdarlığından sadece bir … Okumaya devam et CORSAGE: Mazide Kalan Bir Yaşam Biçiminin Son Demleri
6 Şubat Deprem Felaketinin Ardından
Keşke başlıktaki “ardından” sözü gerçeği yansıtsaydı, çünkü ülkece yaşadığımız bu büyük felaket sonrasında yapılacak çok şey olsa da, depremin etkilerinin birkaç yıl içinde bile yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlayacağını düşünmek hiç gerçekçi değil. Depreme bizzat maruz kalanlar, enkazdan kurtarılanlar, yakınlarını, sevdiklerini kaybedenler için bu felaketin izleri, hayat boyu devam edecektir, 17 Ağustos 1999 depremini 18 … Okumaya devam et 6 Şubat Deprem Felaketinin Ardından
SUPERPOSITION: İlişki Temasına Baskın Gel(e)meyen Bir Bilimkurgu
Bu yıl 52.’si düzenlenen Uluslararası Rotterdam Film Festivali IFFR’de izlediğimiz ilk filmlerden biriydi Superposition (2023). Danimarkalı yönetmen Karoline Lyngbye’in senaryo ve yönetim alanlarındaki ilk deneyimi olma özelliğini taşıyan film, bilimkurgu ile dram arasında gidip gelen ikili yapısıyla öne çıkıyor. Oyuncu kadrosu sadece Marie Bach Hansen (Stine), Mikkel Boe Folsgaard (Teit) ile Mihlo Olsen’den (Nemo) oluşan … Okumaya devam et SUPERPOSITION: İlişki Temasına Baskın Gel(e)meyen Bir Bilimkurgu