HITCHCOCK Sineması

“Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa tablosu, Dünya’nın en ünlü tablosudur”. Bu saptama kulağa ne kadar da sıradan geliyor değil mi, insanın “ne var bunda?” diyesi geliyor. Ne var ki üzerine biraz düşündüğümüzde şu gerçek ortaya çıkıyor; 1500’lerin başında tamamlanmış olan tablodan sonra resim sanatının dev isimleri tarafından 500 yıl boyunca yüzbinlerce, belki de milyonlarca tablo yapılmış olmasına rağmen, hiçbiri Mona Lisa‘nın ününe yaklaşamamış bile. Bu durum tablonun sanatsal değeri veya da Vinci‘nin ustalığı hakkında bir şey söylemez aslında, bir sanat eserini çok fazla beğenen olması, farklı kriterlere işaret eder çoğunlukla.

Bu noktada da popülerliğin ikili yapısı devreye giriyor: Bir yapıtın popüler olması onun değerini göstermezken, özellikle değersizliğini de göstermemektedir. Ve bazı durumlarda ise, istisnalar ortaya çıkar: Popüler bir sanatçı, bazen gerçekten de olağanüstü bir sanatçıdır. Alfred Hitchcock da bu istisnalardan biri. Uzaktan, popülerlik perdesi arkasından bakıp “iyi bir yönetmen herhalde” diyerek yavaş yavaş filmlerini izlemeye başladığınızda, gerçekten de çok iyi eserlerle karşı karşıya kalmanın şaşkınlığı, kesinlikle paha biçilmez.

Uzun girizgah için affola, ne var ki Dial M for Movie yazarları olarak sözü pek kısa kesemediğimizin de farkındayız. İleride onlarca yönetmen için benzer sayfalar oluşması dileğiyle 13 Ağustos 2021’de, Hitchcock’un 122. doğumgününde açtığımız bu sayfada gerilim / suspense erbabı Alfred Hitchcock‘un kendisi ve filmleri hakkında kaleme alınmış yazılara ulaşabilirsiniz. Keyifli okumalar, bol filmli günler.

Hitchcock Dolaylarında