POOR THINGS: Dorian Gray, Alice Harikalar Diyarı ile Tanışınca (Venedik 2023 / #3)

80. Venedik Film Festivali’nin gözdesi olan ve yılın ustaca, kusursuz bir şekilde işlenen filmi Poor Things (2023), Yorgos Lanthimos’un izleyicileri deneyimlemeye davet ettiği zevkler ve acılarla dolu ihtişamlı dünyası olarak karşımıza çıkıyor. Sadece “deneyim”in her şey olduğu bir evrende üstkurmaca bir anlatım tarzıyla kompozisyonda katmanlar arası dengeyi oldukça doğru tonda yakalayan Poor Things, herkesin arkasından konuştuğu ancak sahip olmak için uykuları kaçıran bir varoluşa hizmet ediyor. Eğer “deneyim edinme” halini çeşitli kategorilere ayıracak olursak bunun ilki varlığın zaman ile olan ilişkisi olarak karşımıza çıkar. Bella Baxter’ın (Emma Stone) zaman ile olan sentetik ilişkisi onun edimsel varoluşuna dinamizm kazandırıyor. Deneyimin biçimsel koşulları Bella’nın üzerinde başlangıçta sezgi ve buna bağlı olarak kavramlar üzerinden ilerlerken deneyimin evrensel koşullarına ulaşıncaya değin bilginin kölesi olmak onda postmodern bir parodiye hizmet ediyor. Alasdair Gray’in aynı adlı romanından uyarlanan filmin senaryo koltuğunda yönetmenin bir önceki filminde de (The Favourite, 2018) beraber çalışmış olduğu Tony McNamara var.

Emma Stone ve Mark Ruffalo (POOR THINGS). Photo by Atsushi Nishijima. Courtesy of Searchlight Pictures. © 2023 20th Century Studios All Rights Reserved.

Bir Yığın Pudra Şekerini Ziyaret Etmek

Thames Nehri’nin ötesindeki karanlık, yoğun bulutlu göğe bakarak açılan ilk sekansı takiben kendimizi bulduğumuz eksantrik bilim adamının paradoksal malikanesi ilk bakışta izleyiciye hiçbir ipucu vermiyor. Zihnimiz bir anlamda Bella Baxter’ınki gibi dışarıdan kilitli ancak içeride koca bir dünyası olan yeni doğmuş bir bebek gibi. Frankenstein mitinin, Gray ve Lanthimos versiyonu olan Poor Things, bir şekilde yolunu bulan bireysel varoluşumuza dair adeta bir methiye niteliğinde. Steampunk estetiğinin ince elenmiş gotik çekiciliğiyle kameraya yansıyan kareler, kullanılan atonal müziklerin alt yapısıyla beraber filme soluksuz bir enerji veriyor. Robbie Ryan’ın sinematografi diliyle ilk sekanslardan itibaren izleyicinin gözlerine doğrudan saldıran mercek (balık gözü) çekim tarzı ve açıların kullanım biçimiyle filmdeki görsel ritmin üslubu karakter kazanıyor. Jerskin Fendrix’in müzikleri ise Poor Things’in kompozisyonunda bir başka anlatım biçimi doğururken Lanthimos’un filmi, tabiri caizse sözlükte sinema maddesinin altına adını en derin şekilde yazdırıyor.

Willem Dafoe (POOR THINGS). Photo by Yorgos Lanthimos. Courtesy of Searchlight Pictures. © 2023 20th Century Studios All Rights Reserved.

İmgelerin Değil Deneyimlerin Doğurduğu Bedenler

Klasisizmin her zaman dışında yer alan Yorgos Lanthimos, kendi tarzının klasisizm kurallarını hiç şaşmadan Poor Things’de de uyguluyor. Kendine özgü bir mizah anlayışı olan filmin, özgürlük kavramına çok yönlü bir bakışı var. Bella Baxter’ın dünyasında hiçbir şeyin sonu yok. Herhangi bir pişmanlık durumu ya da kötü duygular bu karakter için kesinlikle çizilmiş bir rol değil. Onun varlığı sadece yeni deneyimlerle beslenip hayatta kalabiliyor. Bella Baxter ile Dorian Gray arasındaki fark bu bağlamda kendini gösteriyor; Baxter hiçbir anlamda duygusal sezgisinin nesnesi olmuyor. Gray, kazandığı deneyimlerle kendi yıkımını hayata geçirirken Baxter ise adeta bir Benjamin Button edasında çiziliyor. Ancak her ikisi de sadece “an” için yaşıyor. Lanthimos’un versiyonunda Baxter’ın da bazı kayıpları oluyor, özellikle hızlı bir şekilde kabuk değiştirme hali ve toplumsal imaja hiçbir zaman sığamama durumu ihtişamın ardındaki karanlık maskeyi gösteriyor ancak Lanthimos, bu maskeyi hiçbir zaman özneleştirmiyor.

Emma Stone

Varlığım Belki Sadece Bir Rastlantıdır

Victoria dönemine fütürist bir hava kazandıran Poor Things, balıkgözü ve büyük bölümü monokrom ile çekilmiş görsel anlatım diliyle dünyanın duyu ve anlak bir yapıya sahip olduğunu geçerli kılmaya çalışıyor. Immanuel Kant’ın bilgilerin anlıksal ya da duyusal olma hali (mundi sensibilis atque intelligibilis) deneyimin göründüğü gibi değil, olduğu gibi görünmesi gerektiğine işaret eder. Poor Things’de Baxter deneyimsel dünyaya, diğer bir deyişle kendi yapı tasarımında sabit kalması koşuluyla aşkın (transcendental) bir boyuta teslim ediliyor ve var olduğu her şeyi kendi kurmuş olduğu bu dünyaya bağımlı kılarak kalbini plastik bir oyuncağa çeviriyor. Filmde Tanrı ya da Yaratıcı (Godwin’in kısaltması: God) olarak adlandırılan Dr. Godwin Baxter (Willem Dafoe), duyuların nesnelerine (mundus phaenomenon) hizmet ediyor. Yüzüne yapılan başarılı makyajın karakterine tam anlamıyla bürünen Willem Dafoe, adeta kendi hayat verdiği karakter tarafından mideye atılmış ancak tam anlamıyla sindirilememiş bir yüzün sahibi olarak karşımıza çıkıyor. Anlatıdaki tek yaratıcı olarak varlığını sürdüren Dr. Godwin Baxter, aynı zamanda yaratmış olduğu dünyanın etik algı ve kurallarının da sahibi oluyor ve onun yansıması, Bella Baxter’ın düşüncelerinde hayat buluyor.

Ramy Youssef ve Emma Stone (POOR THINGS). Photo by Yorgos Lanthimos. Courtesy of Searchlight Pictures. © 2023 20th Century Studios All Rights Reserved.

Eylemin Eksikliği, Deneyimin Otodidakt Figürü

Bella’nın motor becerilerinin normalden daha hızlı gelişmekte olduğu Poor Things’de Emma Stone’un efsanevi oyunculuğunun yanı sıra Mark Ruffalo (Duncan Wedderburn), Margaret Qualley (Felicity), Ramy Youssef (Max McCandles) ve Vicki Pepperdine (Mrs. Prim) gibi isimleri de izlemek son derece keyifli. Bilimsel tuhaf deney filmin anlatısının sadece başlangıç noktasını oluştururken karakterlerin inşasındaki ustalık tüm film boyunca izleyicide hayranlık uyandırıyor. Dr. Godwin Baxter, iyimser yapısıyla insanın daha iyi olana açık bir kapasiteye sahip olmasını öne sürüyor. Dr. Godwin, Bella’nın gözünde her zaman bir yaratıcı olarak yerini alıyor. Bu şekilde filmin başlangıcını izleyen kesim, Dr. Godwin’in Bella’nın hayatındaki hemen herşeyi kontrol altında tutmasıyla ağırlık kazanıyor. Çeşitli tuhaflıklarıyla gün geçtikçe kelime dağarcığını ve gündelik hayat bilgilerini hızla geliştiren Bella Baxter, bir anlamda Balzac’ın İnsanlık Komedyası’nın (La Comédie humaine) tek kişi üzerine yoğunlaşmış versiyonunu hatırlatıyor. Film, başlangıçtan sona değin Bella’nın vakit geçirdiği şehirler şeklinde bölümlere ayrılıyor. Kompozisyonun bu tehditkâr, bağımsız yanı Bella’nın cinsel zevkle tanışınca mutlu ve özgür olmakla insanın duyusal sefaleti arasında gidip gelen düşünce zincirleri filmin tüm anlatısını sarıyor. İnsan bedenine hapsolmuş, sürekli gelişme halinde olan bir bünyenin öyküsünden güç alan Poor Things, militarizm, cinsiyetçilik, özgürlük, kadın erkek eşitliği ve sömürgecilik gibi dünya tarihinin birçok önemli toplumsal başlıklarını da hicvederek işliyor. Çocuksu masumiyetin yetişkin açgözlülüğü ile tanıştığı film, insan ruhunun hapsedici sınırlarında dolaşıyor.

Burcu Meltem Tohum

Emma Stone (POOR THINGS). Photo by Yorgos Lanthimos. Courtesy of Searchlight Pictures. © 2023 20th Century Studios All Rights Reserved.

Bir Cevap Yazın