SERVANT Sezon Finali (Sezon 2, Bölüm 10: JOSEPHINE) – Tersine Çevrilmenin Varsayımsal Gücü

Alman düşünür Georg Wilhelm Friedrich Hegel’in Phänomenologie des Geistes (The Phenomenology of Spirit – Ruhun Fenomenolojisi) eserinde geçen bir düşünme biçimine göre hakiki olduğundan şüphe duyulan bir bilginin hiçe sayılmasına asla izin verilmemelidir. Düşünür burada “yasaklama”yı ifade edip emir kipini kullanarak bir nevi olayın negatif yapısını eleştirmiştir. Ona göre negatiflik patlaması, anlamlı bir anlatı içinde izah edilebilir olanın “olumlu” yapısının, kuşatıcı bir sonsuzluk içinde kalmasına neden oluyor. Servant, ilk sezon da dahil olmak üzere anlatısında izleyiciye her zaman ondan şüphe duyabileceğimiz “negatiflikler” sundu. Bunların arasında bir tane bilginin bile gerçekliğine dair her zaman kendimizi sorguladık. Keza dizinin ikinci sezon finalinde bile, geride şüphe duyabileceğimiz birçok nokta kaldı. Yine de dizi, bu noktalar arasında anlamlı, kendince yeniden yelken açabileceği bir sonun başlangıcını yaratmayı bildi. Servant da dahil olmak üzere bu tür yapımlarda boş, içi doldurulmayı bekleyen sorular her zaman hiçliğe doğru kaçacak olan fikirleri uyandırır. Bu da geleneksel “sonluluğun” biçimsel bir dışavurumudur, aynı zamanda da kaçınılmazdır.

Ertelemeye Dönük Olumsal Girişimler

Dizinin sezon finalinin adı bir bakıma olması muhtemel tüm olayların nihai davetiyesi tadında. Bundan bir önceki bölümle anlatısını birleştiren, bir nevi dokuzuncu bölümün ikinci yarısı niteliğinde olan onuncu bölüm, hemen başlangıcında izleyiciyi Jericho ile karşı karşıya getirmesiyle ölümün ardından sonsuz yaşamın dirilmesinin bir hatırlatıcısı olarak ortaya çıkıyor. Böylece yine başlangıçta bahsettiğimiz, Hegel’in sözünün özüne dönecek olursak Jericho, bir tin olarak “negatif” olanla oynuyor ve onu parmağında döndürüyor. Doğumu da dahil olmak üzere tamamen negatif olan eylemlerin ve yaklaşımların kurbanı olan Jericho, bu anlamda hilekâr bir deus ex machina’ya benzer bir varlık/nesne olduğunun da kabulünü gerçekleştiriyor. İşte tam da bu bakımdan onun cansız halinin canlı bir oluşum ile yer değiştirmesi onu tanımsız kılacağından, “canlı olan Jericho”nun habercisi Leanne Grayson’ın (Nell Tiger Free) bu bölümde onun aracısı olarak kullanıldığını söyleyebiliriz.

Tarihsel olarak baktığımızda Hristiyanlığın tinsel Hakikat’inin (Veritas) yaygınlaşmaya başlamasının tam olarak İsa Mesih’in mezarının fiziksel yerinin belirlenmeye çalışıldığı, çarmıha gerildiği ve dirildiği yerlerin de farklı toplumlar tarafından ele geçirildiği bir döneme denk gelmesinin, Jericho”nun bu bölüme kadar başından geçenlerle benzerlikler taşıdığını söylersek abartmış olmayız. Hristiyan anlayışına göre İsa bir bakıma sevgi ile eşanlamlı. Turner’ların evinde ise ikinci sezon boyunca dalgalanan bir fırtınanın eteklerinde salınıp durduk. Yani bu evde ne sevgi ne de onun yanından geçen herhangi bir şey vardı. Bu da bir nevi oluşsal bağlamda İsa ile Jericho’nun benzerliğini daha da arttırıyor. Bölüme adını veren Josephine Hala’nın (Barbara Sukowa), Turner’ların evine ayak basmasıyla tüm olumsuzlukları peşinde sürüklemesine rağmen karakter kullanım tekniğine göre evin içinde “olumlu” olanın doğmasını sağlayan da, dolaylı yoldan da olsa, yine kendisi oldu. Yine Hegel’in sözüne dönecek olursak, varlığının tüm olumsuz etkilerine rağmen Josephine Hala, Turner’lar için bir kutuda sunulmuş ve içinden olumluluk doğuran bir kaynak.

Jericho Dirilecek!

İsa Mesih’in dirileceğine inanan bir grup insanın haykırışını takiben Jericho’un da dirileceğine, en azından cansız bedenini canlı birinin dolduracağına dair inancın yükselmesi Leanne ile gerçekliğine kavuşmuş oldu. Artık “dirilme” eyleminin tüm gücü Leanne’in avuçlarının içinde. Elbette mucizevi bir şekilde orijinal Jericho zuhur etmeyecek ancak onun bir nevi kolektiviteleri olan Turner’lar için o, zaten hep orada olacak ve tin’inden hiçbir şey kaybetmeyecek. Jericho’nun ve Turner’ların gidişatının nasıl bir yol izleyeceği konusunda tahminler yürütüp, çeşitli fikirler geliştirirken gerçekliğin kurucu unsuru olan “gerilim” nüvelerinden defalarca kez faydalandık. Bu gerilim Jericho’nun bütünlüğüne karşı olanaksız bir duruş sergilese de negatifliği pozitifliğe çeviren, olanaklılığın bir koşuludur. Bu da ikinci sezon boyunca Jericho’ya dair mucizevi düşüncelerin kendisini göstermesine neden olmuştur. Ancak kuşkusuz “mucizevi” olan; “cansız bedeniyle beşiğinde duran Jericho” değil aksine onu canlı kılan varlığın ağırlığıydı. Bu da onun tin’inden hiçbir şey kaybetmediğinin bir diğer kanıtı.

Yer Değiştiren Adam Alegorisi

Hiç kuşku yok ki Jericho daha ilk sezonda bir yüklemdi ancak ikinci sezon ve hatta üçüncü sezonun verdiği ipuçları nedeniyle de artık bir özne olmuş durumda. İlk başta onun niteliği ve yansımasıyla tanıştık ancak sonrasında onun idea’sının temsili ile karşılaştık. Buradaki çelişki, kendi içinde bir gerçeklik yarattığından dolambaçlı yoldan kastedilen, asla yüzleşilemeyen şeyin, kendisiyle diğerleri arasına bir mesafe koyması ve bunun açıklamasını da tanrısal olana bırakması. Bu noktada dizi, sezon finaliyle birlikte açıkça bizim bazı varsayımlar yapmamızı istedi. Görünen o ki, elimizdeki tüm verilerle birlikte Jericho, gösterilenin direkt içinde. Gösterilen ise doğrudan Leanne’e işaret ettiğinden, dizinin üçüncü sezonunda gücün asılsız ve kontrol edilemez yanının açıklarıyla karşılaşacağız demektir. Gösterilen, gösterenin bir sonucu olduğundan Turner’ları da gösteren olarak niteleyebiliriz.

Sezon finalinin hem senaryosunu hem de yönetmenliğini elinde tutan Ishana Shyamalan, bir önceki bölümdeki sürekliliği devam ettirirken yakın çekimleri, özellikle de karakterlerin yüzüne odaklanmayı tercih etmiş. Bu, bölüme gerilim havasını verirken bu kullanımın ikinci planında kalan nesnelere dikkat çekim kısmı ise anlatının gizemini iyice sarıp sarmalamış. Ancak bu gizem unsuru kullanımı hiçbir zaman açıklanamaz düzlemde kalmadığından ve Josephine Hala da her zaman özne konumunda bulunduğundan, izleyici olarak bir anlamda deus ex machina konumuna getirilmiş olduk.

“Yer Değiştiren Adam-İnsan” alegorisini ise Josephine Hala’nın çatı katında Leanne’a Betamax video oynatıcıdan izlettirdiği bir nevi “arınmanın yolları”nı gösteren uygulama biçimlerinde görmek mümkün. Bu istek bir yanılsamadır ve Josephine Hala’nın özellikle kendine görev edindiği, gerçekleştirmeyi arzuladığı bir illüzyondur. Bu arzu, Leanne’de büyümemiş olanın acısını çekmeye başlamasına işaret eder. Burada -büyümek- bir anlamda güçlerinin ve kendinin farkına varılmasıdır. Öte yandan Leanne’in bölümün son dakikalarında ağzından çıkan sözler de buna gönderme niteliğindedir. Bu son sözler oldukça didaktiktir ve bir o kadar da “kahramanlık öykülerine” öykünme içerir.

İlginçtir ki Ishana Shyamalan’nın çektiği bölümler özellikle ekran içindeki ekranların verdiği mesajlara odaklı. Servant evreninde sürekli Turner’ların evinin içinde olduğumuzdan elbette evin içindeki karakterler haricinde diğer unsurların (televizyon, telefon gibi) aktardığı mesajların da kurbanıyız. Ancak bu aletlerin verdiği mesajların bölümler arası önemine kıyasla Ishana Shyamalan’ın yönetmenliğindeki kullanımının daha hissedilebilir olduğunu söyleyebiliriz. Bu tip kullanımlar ise bir nevi anlatıdaki mola mekanları gibi algılanabilir çünkü bu şekilde artık tek özne değil bir araya gelmiş iki özne görürüz. Bu da birinin cevabının, diğerinin tamamlayıcısı olarak ortaya çıkacağının habercisidir.

Bu tip sahnelerde araya ekstra bir anlatım filtresi girdiğinden sahne daha dikkat çekici gözükebilir ancak bu kullanım sadece çok ince çizgide izleyicinin katkısına gereksinim duyar. Dizinin sezon finali, bir anlamda Jericho’nun mezarını / beşiğini bulmak ve onun “kutsal” mevcudiyetine tanık olmak üzere hepimizi Turner’lara sürüklüyor. Ama sonunda oraya vardığımızda beşikte, yani mezarda olanın boşluğunu, onun diriliğini, aslında orada bulunacak hiçbir şey olmadığını görüyoruz. Kesin olan tek şey, ziyaretçi olarak o boşluğun yanında, kendimizi keşfedeceğimizdir.

Burcu Meltem Tohum

SERVANT 2. Sezon Tüm Bölümler (yeni pencerede açılır)

Bir Cevap Yazın