SPAWNING GROUND ya da Todd McFarlane Cephesinde Neler Oluyor?

Amerikan çizgi roman piyasası kendini var ettiğinden bu yana, uzun yıllar boyunca her zaman demokrasiden uzak bir hiyerarşi içinde yapılanmış ve ilerlemiştir: Bir Spider-Man sayısını meydana getirmek için 10 kişi çalışır ve 6-7 sanatçı emek harcar, ancak paranın çoğunu Marvel alır. Veya Batman / Detective Comics birçok sanatçının emeğiyle her zaman gündemde kalır (geçtiğimiz aylarda 1000. -evet bininci- sayısını çıkarttı) ve çok satmaya devam eder, yine tüm parayı DC Comics alır, vs. Ne var ki 1992 yılında Kanadalı bir Spider-Man ve Venom çizeri olan (daha doğrusu Venom karakterinin yaratılmasına ön ayak olan) Todd McFarlane, farklı bir yol izlemeye karar verdi ve birkaç arkadaşıyla Image Comics’i kurdu.

Sıradan bir çizgi roman şirketi değildi Image, en önemli özelliği, kurucularının aynı zamanda şirketin sahibi olmasıydı. Sıradan bir şirkette bu çok doğal bir durum olsa da, Marvel ve DC Comics evreninde şirket sahiplerinin işin mutfağıyla alakaları olmazdı. Image Comics’de ise şirketi kuranların tamamı çizgi roman sanatçılarından oluşuyordu ve her sanatçı, üretimi veya bulunduğu katkı kadar ücret alıyordu. Yani ABD çizgi roman piyasasında neredeyse 60 yıldır ilk defa sanatçılar, hak ettiklerini alabileceklerdi. Ve aldılar da, Image Comics birkaç yıl içinde 30. yılını kutlayacak.

İlk paragrafta McFarlane’in “arkadaşlarından” bahsettik, yani Image Comics kurucularından. Kısaca tanıyalım kendilerini:

  • Jim Lee (X-Men)
  • Rob Liefeld (X-Force)
  • Marc Silvestri (Wolverine)
  • Erik Larsen (The Amazing Spider-Man)
  • Jim Valentino (Guardians of The Galaxy)
  • Whilce Portacio (Uncanny X-Men)

İşte bu rüya kadro sayesinde (fotoğrafta rüya kadro olarak görünmemelerinin sebebi çok açık: 1990’lar) Todd McFarlane’in başkanlığında Image Comics kuruldu ve ilk yayınlarından biri olan Spawn (Todd McFarlane), ilk çıktığı 1992 yılının Mayıs ayından bugüne dek her zaman çok sevilen ve çok satan, son derece sadık bir hayran kitlesine sahip bir çizgi roman olageldi.

Spawn

Spawn’ın öyküsüne derinlemesine girmeyeceğim ama kısaca özetlersek CIA için tetikçi olarak çalışan Al Simmons, meslektaşlarından biri tarafından ihanete uğrayarak operasyon sırasında öldürülür ve doğrudan Cehennem’e düşer. Burada sırf çok sevdiği karısı Wanda’yı (bu arada Todd McFarlane’in karısının adı da Wanda’dır) son bir kez görebilmek için Şeytan’la anlaşma yapan Simmons, Dünya’ya geri gönderilmesi karşılığında Hellspawn (Cehennem Tohumu) olmayı kabul eder. Dünya’ya geri gönderilir gönderilmesine ama, doğal olarak Şeytan’a güven olmayacağı için, birçok şey değişmiştir: Hafızası paramparçadır, ölümünün üzerinden Dünya zamanıyla 5 yıl geçmiştir, varlığını bildiği ama adını hatırlayamadığı Wanda başkasıyla (Simmons’ın en yakın arkadaşıyla) evlenip çocuk sahibi olmuştur, üstelik Simmons’ın yüzü ve bedeni tamamen yanmış, tanınmayacak haldedir.

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi akıl hocası olarak da yanına Violator denilen iğrenç bir yaratık verilir. Bundan sonrasındaysa olaylar gerçekten de sonsuzluğa uzanıyor, dedikleri gibi, “the rest is history”. Tabii Al Simmons’ın Şeytan’a kazık atacağını ve onu alt etmek için elinden geleni yapacağını da ekleyelim, yapılan anlaşma gerçek bir anlaşma olmamıştır hiçbir zaman ve Spawn tabii ki Şeytan’ın yanında yer almayı, onun askeri olmayı ret edecektir.

Ben tam da bu yazıyı kaleme aldığım sırada, büyük ihtimalle de içinde bulunduğumuz Ağustos ayı bitmeden, Spawn’ın 300. sayısı yayınlanacak. Twitter’da gördüğümüz kadarıyla McFarlane bu olay için çok heyecanlı, ama onu suçlamıyoruz çünkü 300 sayısı, bir bağımsız çizgi romanın bugüne dek (tüm Dünya’da) ulaştığı en yüksek rakam. Bu bir rekor, evet. Image Comics hala bağımsız, hala sanatçı temelli ve hala ilk kurulduğu günkü gibi kendi eserlerine ve sanatçılarına sahip çıkıyor.

Yeni Spawn Filmi

2019 yılını Todd McFarlane’in Twitter’da sürekli #yearofspawn yani Spawn Yılı şeklinde etiketlemesinin bir diğer sebebi de, yine bu yıl Spawn çizgi romanının sinema uyarlaması için resmî olarak çalışmalara başlanmış olması. Henüz yapım şirketi belli değil ancak Spawn yani Al Simmons rolünde Jamie Foxx, önemli yan karakterlerden dedektif Twitch Williams rolünde ise Jeremy Renner ile resmen anlaşmaya varılmış durumda. Yönetmen ve senarist Todd McFarlane olacak gibi görünüyor, bir değişiklik olmazsa.

Bundan tam 22 yıl önce ilk Spawn filmi (1997) gösterime girmişti, aslında yapım, kostüm ve görsel efektler, bütün prodüksiyonda bir sevgi ve iyi niyet seziliyordu ancak sonuç pek doyurucu olmadı. Ben de ilk izlediğimde pek beğenmemiştim, hala da “acaba gerçekten de kötü bir film miydi?” sorusunu yanıtlamak için bile tekrar izlemeye cesaret edemiyorum.

Öte yandan Spawn’ın TV’deki macerası Spawn: The Animated Series (1997-1999) hayranlar tarafından son derece büyük bir memnuniyetle karşılanmıştı. Üç sezona yayılan, toplamda her biri 30’ar dakikalık 18 bölümden oluşan ve HBO’da yayınlanan bu çizgi film serisi, ağır ve karanlık atmosferi, doğrudan yetişkinlere yönelik içeriğiyle gerçekten de daha önce izlediğim hiçbir şeye benzemiyor. Şiddetle önerilir.

Umarım henüz gösterim tarihi belli olmayan (muhtemelen 2020 veya 2021) bu yeni Spawn filmi, görsel efekt teknolojilerinin de gelişmesi sayesinde (gerçi Harryhausen’in kuklalarını hiçbir CGI’a değişmem) tüm Spawn hayranlarını memnun eder.

Evet Todd McFarlane en fazla 1-2 hafta içinde yayınlanacak olan 10 variant’lı Spawn #300 çizgi romanı üzerine yoğunlaşmış, yeni Spawn filmine de oyuncu ve yapım şirketi arayışındayken, biz de yazımızı sinema-dışı olsa da çok hoş bulduğum bir konuyla noktalayalım: Iced Earth ile Spawn ilişkisi.

Iced Earth: The Dark Saga

The Dark Saga, ilk albümlerini 1990 yılında çıkartmış olan ve günümüzde de halen çok sağlam müzik yapmaya devam eden ABD’li heavy metal grubu Iced Earth’ün dördüncü stüdyo albümü. Grubun bu çalışması 1996’da, Spawn’ın ilk sayısının yayınlanmasından 4 yıl sonra piyasaya sürüldü ve hem müzikal olarak, hem de Spawn hayran kitlesine sadakatiyle büyük beğeni topladı. Kişisel olarak benim de hala grubun en sevdiğim albümleri arasındadır.

Albüm Spawn hayranlarının dilinden anlayan bir yapıdaydı çünkü grubun kurucusu gitarist (ve birçok şarkıda vokalist) Jon Schaffer da büyük bir Spawn hayranıydı. Albüm çalışmalarına başlamadan önce McFarlane ile görüşüp izin almıştı elbette. McFarlane sonuçtan çok memnundu, yine de yapım tercihleri nedeniyle bu albümdeki parçalar Spawn’ın HBO çizgi dizisinde ve 1997 tarihli filmde yer almadı.

Albümün kapağında Todd McFarlane’in harika bir Spawn çizimi var ama elbette fazlası var: Bütün albüm, yani albümdeki her bir parça, Spawn çizgi romanına ve Al Simmons’ın yaşadığı trajediye ayrılmış durumda! Her parçayı burada analiz etmek hem müzik bilgimi hem de bu yazının kapsamını aşacaktır ama Dark Saga adlı ilk parçaya bakacak olursak, şarkının sözlerinin bir kısmının Spawn’ın Mayıs 1992’de yayınlanan ilk sayısının ilk sayfalarından birebir alıntılandığını görebiliriz:

The deal was rigged

There’s darkness in my soul

I want to die again

Kabaca çevirirsek:

Anlaşma hileliydi

Elem ruhumu ele geçirmiş

Bir kez daha ölmem gerek

Bu sözler bir heavy metal şarkısı için normal görünebilir, ancak konuya hakimseniz Spawn saga’sını aynı zamanda o kadar güzel özetliyor ki… Şeytan’la yaptığı anlaşma gerçekten de adil değildi, olması beklenemezdi de zaten, ruhunu karanlık ele geçirmiş çünkü bir Cehennem Tohumu olarak Dünya’ya geri gönderilmiş ve hafızası silinmiş halde.

Ve en önemlisi de tekrar ölmek istemesi, çünkü gerçekten de tekrar ölmesi gerek, bu sefer Cennet’i hak etme umuduyla, yani ikinci defa öldüğünde, bu sefer hakkıyla, olması gerektiği gibi, doğru dürüst ölmesi gerek. Bu konu albümün son parçası, Iced Earth’ün halen en önemli opus’larından biri olan A Question of Heaven parçasında da işleniyor. Bu türü seviyorsanız mutlaka dinlemenizi öneririz.

H. Necmi Öztürk

Bir Cevap Yazın