Spider-Man, Marvel Sinemasal Evreni’nden ayrılıyor, Sony Pictures ile Marvel anlaşamadığı için Spidey artık oynayacağı filmlerde “Hepimiz Tony Stark’ı özlüyoruz” vb. MCU referanslarını dile getiremeyecek. Emeğin iyisi kötüsü olmaz, Marvel sinemasının üretimleri de emek, festival filmleri de emek. Dolayısıyla Marvel’a veya Spider-Man evrenine “siz sinema yapmıyorsunuz!” diyecek halimiz yok. Öte yandan yaklaşık bir haftadır herkesin Spidey-MCU ayrılığından küresel ısınmadan bahsedermiş gibi bahsetmesi, aklımıza sinema anlayışının son 10 yılda ne kadar değiştiğini getirdi.

Eskiden sinema severler olarak bizleri heyecanlandıran şeyleri hızlıca hatırlayalım:
- Michael Mann, Ridley Scott, Milos Forman, Christopher Nolan gibi sinemacıların, veya Michael Haneke, Jim Jarmusch, Gaspar Noé gibi daha sıradışı yönetmenlerin yeni filmleri. Kısacası, yönetmen önemliydi ve takip edilirdi, yönetmenlerin hayranları olurdu.
- Tarihsel öneme sahip konuları veya toplumsal açıdan önemli, dikkat çekilmesi gereken konuları ele alan filmler, belgesel-filmler ön planda olur, üzerlerine uzun uzun tartışılır, bu filmler büyük çoğunluk tarafından izlenirdi.
- Festivaller takip edilir, Biletix öncesinde “Atlas Sineması bilet kuyruğunda 6 saat bekledim” cümleleri gururla havada uçardı ve kendimden biliyorum, gerçeği de yansıtırdı bu bekleme süreleri. Festival seyircisi bilet almak için harcadığı emeği madalya gibi bağrında taşırdı. Ve belki de sırf bu yüzden, biletler, sinema salonları, filmler ve festivaller daha bir değerliydi.

Bu liste uzatılabilir ama demek istediğim, eskiden daha sinemasal sohbetler edilir, sinefiller sinema sanatını doğrudan ilgilendiren önemli sorunları masaya yatırır, sinemayı sinema adına yakın takibe alırlardı.
Günümüzde sosyal medyada ve sinema odaklı YouTube kanallarında en fazla konuşulan konulara bir bakalım:
- Marvel Captain America filmiyle kaç milyon dolar kazandı?
- Avengers: Endgame, Avatar’ın gişe hasılatı rekorunu geçebilecek mi?
- Marvel’ın 4. aşamasında hangi süper kahramanlar boy gösterecek?
- Süper kahraman filmleriyle ilgili hayran teorileri.

Ama işte şöyle bir sorun var, yukarıdaki dört konunun da sinemayla doğrudan alakası yok ki! Elbette Marvel filmleri çevrilmeye devam etsin, daha çok insan sinema salonlarına akın etsin, sinemayı sevsin isterim, bunu destekliyorum ancak “para konuşmak” çok alenen yapılmaya başlandı artık. Yani gerçekten de Avatar veya Titanic (1997) gibi filmlerden bahsedilirken bile sinemadan bahsedilmiyor: “Gişe hasılatı en fazla olan filmler”. Bu cümle sinemayı ilgilendirmiyor ki, yapımcıları ve yapım şirketlerini ilgilendiriyor. Hangi filmin ne kadar hasılat yaptığını neden takip ediyorum ki ben?

Avatar’ı geçiyorum ama Titanic’den bahsederken James Cameron’ın bazı noktalarda 1912’de yaşanan felakete ve kendisinden önceki filmlere sadık kalarak gemideki “1. Mevki / 2. Mevki / 3. Mevki” rezaletine çok güzel bir şekilde değinmeyi, hatta bu “yoksul yolcuların hayatı zenginlerinki kadar değerli değildir” saçmalığını kritik noktalarda ön plana çıkarmayı seçmiş olmasından hiçbir yerde bahsedilmiyor mesela. Sinema konuşulmuyor ki bu açıdan, para konuşuluyor.

Para demişken Spider-Man / Sony Pictures ile Marvel anlaşmazlığının para üzerine kurulu olduğunu söylemeye de gerek yok herhalde! Daha önce bir yazımızda da bahsetmiştik, Marvel 20th Century Fox’u da alarak iyice güçlendi, bir Sinemasal Süper Güç olmaya çok yaklaştı diye. Dolayısıyla Sony de Tom Holland’lı Spider-Man serisinin çok kârlı olduğunu ve Tony Stark’ın ölümü sonrasında Marvel meydanının hayli boş kaldığını, en yakın tarihli Marvel MCU Phase 4 filminin en az 4 yıl ötede olduğunu fark edince, zaten sahip olduğu ve finansal açıdan şirketinin ana yelkeni olan Spider-Man franchise’ının haklarını vermemeye karar verdi doğal olarak. Akıllıca bir hareket. Yine sinemanın dışına çıktım.

Sonuç olarak sinema endüstrisinin değil de sinema sanatının ön planda olduğu, sinefiller tarafından sadece oyuncu değil de aynı zamanda yönetmen ve senaristlerin adlarının bilindiği ve takip edildiği bir dünyada yaşayabilmek dileğiyle, bol sinemalı günler.