KÖTÜLÜK DİYE BİR ŞEY YOK (Evil Does Not Exist)

Yönetmen Ryûsuke Hamaguchi’nin Drive My Car’dan (2021) sonraki filmi Kötülük Diye Bir Şey Yok’u (Evil Does Not Exist, 2023) Filmekimi kapsamında izleme fırsatı bulduk. 2023 Venedik Film Festivali Büyük Jüri Ödülü, FIPRESCI Ödülü, 2023 San Sebastian Greenpeace Ödülü, 2023 Londra Film Festivali En İyi Film gibi ödülleri kazanan film, Tokyo’ya yakın mesafede doğal güzelliklerle dolu bir kasabada geçiyor. Drive My Car ile En İyi Uluslararası Film dalında Oscar kazanan yönetmen, bu filminde kâr elde etmek isteyen bir şirketle yani kapitalist düzenle, kendi içerisinde huzurla var olmaya devam eden kasaba halkı arasındaki çatışmaya odaklanıyor. Dünya’da, sit alanı olarak kabul edilmeyen her doğal güzelliğin -maalesef- ortak kaderine sahip olmaya aday olan bu kasaba bir glamping [1] tesisine gebe… Tesis hakkında bölge halkına brifing vermeye gelen iki yetkilinin bölge halkı tarafından soru ve eleştiri yağmuruna tutulduğu kısım filmin belki de en etkileyici bölümlerinden bir tanesi. Filmin açılışındaki nefes kesen görüntülerle birleşen bu etkileyici diyalog filme dair beklentiyi çok arttırıyor. Bu beklentiyi kimisine göre şiirselliğiyle karşılayan film, kimisine göreyse karşılamakta yetersiz kalıyor.

Bölge hakkındaki cehaletlerinden utanan iki ajans yetkilisinin en sonunda bölgeyi iyi öğrenmek için iletişim kurmaya karar verdiği bölge sakini Takumi (Hitoshi Omika), küçük kızı Hana (Ryo Nishikawa) ile yaşayan bir adam. Tıpkı eski zaman insanları gibi, neredeyse her işi yapabiliyor Takumi. Doğayla iç içe olmanın ve bu hayatın öngördüğü hızda, yavaşça yaşamanın simgesi olan Takumi ile şehirden gelmiş, parlak ve şişik kış montlarına sahip, modern insanın simgesi olan bu iki ajans yetkilisi elbette ki büyük bir tezat oluşturuyor. Yine de bu simgesel iki insan, yani modern ile doğal yaşamı seçen insan arasındaki çatışmanın biraz fazla karikatürize edildiği kanaatindeyim. Zira bu “doğal” insan Takumi, tuhaf denebilecek seviyede “yaban” bir karaktere sahip ve içinde yaşadığı bölgeyi simgeliyor. Şehirliler ise izleyiciyi güldürecek kadar bilinçsiz, fütursuz ve dünyadan haberleri yokmuş gibi tasvir edilmiş. Glamping tesisini kurmak isteyen şirketin yöneticilerinin tasvir edilişi ise maalesef gülünçten de öte…

Ryo Nishikawa

Bu kadar kuvvetli bir ikilikte, taraflar bu şekilde yansıtıldığı için verilmek istenen asıl mesaj gölgelenmiş. Çünkü gerçek hayatta ne “doğal” insan bu kadar saf ve katıksız, ne de kâr peşindeki yöneticiler bu kadar dünyadan habersiz. Drive My Car ile oldukça iyi bir başarı yakalayan yönetmen, belki de zihnindekileri perdeye aktarabilmek için daha geniş ve özgür, denemeye açık bir alan açabildi bu filmle kendisine. Esasen 30 dakikalık bir kısa film olması planlanan yapım, uzun metraj bir filme dönüştükçe birbirine aslında tam da uymayan ve kendi başına hali hazırda pek çok şey ifade edebilen birçok parça bir araya getirilmiş gibi bir his bırakıyor izleyicide. Filmin başında ve sonunda gördüğümüz, kasabanın o enfes şekilde meditatif olan uzun plan çekimleriyle glamping tesisi diyalogları sanki bambaşka iki ayrı filme ait.

Hitoshi Omika & Ryo Nishikawa

Hamaguchi’nin şiirsel dili bu filmde de çok baskın elbette, ancak Drive My Car’ın aksine bu film maalesef ki tek bir şiirden değil, pek çok farklı şiirden oluşmuş. Dolayısıyla izleyicinin kafası karışıyor ve bu şiirin dizelerini takip etmeye çalıştıkça bir kopuş gerçekleşiyor. Film hakkındaki birkaç eleştiride sözü edildiği gibi, filmin adıyla kendisi arasında bağ kurmak da pek mümkün değil. Bu kadar eleştiriden sonra yine de şunu söyleyebiliriz ki eğer bu yönetmenin tarzını ve kullandığı dili seviyorsanız film kesinlikle deneyimlenmeli. Zaten hiçbir şey için olmasa bile, film sırf kasabayı sunuş tarzı ve hem gözleri hem de ruhu dinlendirme kapasitesi için bile izlenebilir. Ancak Drive My Car ya da Wheel of Fortune and Fantasy (Çarkıfelek, 2021) filmleriyle hissettiklerinizin aynısını beklemek hata olabilir diye eklemeden geçmeyelim.

Ece Mercan Yüksel


[1] Glamping kelimesi İngilizce’deki “glamorous” ve “camping” (kamp yapma) kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş. Glamorous kelimesi “şahane” ve “göz kamaştırıcı” gibi anlamlara sahip. Dolayısıyla “glamping” kelimesi “doğa içerisinde lüks konaklama” şeklinde ifade edilebilir.

İlgili okumalar:

Bir Cevap Yazın