Forum des Images’daki “Tant qu’il y aura du mélo” Gösterimleri ve Tür Olarak MELODRAM

Paris’in Châtelet bölgesinde bulunan “sinema vahası” içinde önemli bir alanı (hem fiziksel hem de manevi olarak) işgal eden Forum des Images (dilimize “İmgeler Fuarı” veya “Görsel Forum” olarak çevrilebilir), 30 Eylül – 13 Kasım tarihleri arasında, kendi deyimleriyle 70 adet melodram türünde film göstereceğini açıkladı. “Kendi deyimleriyle” tabirinin altında, sitelerinde ne kadar arasak da 70 değil, 58 filme ulaşmış olmamız yatıyor. Bu 58 filmlik listeyi sizlerle yazımızın ilerleyen kısmında paylaşacağız.

Forum des Images sadece bir sinema kompleksi değil, aynı zamanda hem bir sinematek, hem de bir nevi sinema okulu. L’Etrange Festival gibi festivaller, ünlü / önemli sinemacıların konuk edildiği paneller, konferanslar ve Forum des Images’ın sinematek gibi çalışarak kendi seçkilerine yer verdiği özgün etkinlikler, Forum’un geniş yelpazesinde yer alıyor. Elbette fiziksel olarak tam anlamıyla bitişiğinde bulunan François Truffaut Kütüphanesi’ni de unutmamak gerek. Herkese açık olan kütüphane, on binlerce yayına ve binlerce DVD’ye sahip.

Forum des Images’ın yaklaşık 45 gün sürecek olan bu en güncel etkinliği ise, online değil de normal yerinde, fiziksel mekânında gerçekleşeceği için, Paris’te değilseniz pek de haber niteliği taşımıyor aslında. Ancak bu etkinlikle ilgili bizim asıl ilgimizi çeken, Forum’un programına aldığı ve “melodram” olarak nitelediği 58 adet film. Bu filmlerin seçim aşamasının son derece özenle ve yetkin sinema severler tarafından yapıldığından emin olduğumuz için, hem tarihe, hem de Dial M for Movie’ye not düşmek istedik.

Yazımızda iki görsel aracılığıyla kronolojik olarak ve orijinal adlarıyla paylaştığımız listeye önem verme sebebimiz hem filmlerin Forum des Images tarafından seçilmiş olması, hem de kendi adımıza belli bir emek harcamış olmamız. Zira filmler Forum’un sitesinde Fransızca adlarıyla ve tarih sırası gözetmeden yer aldığı için, her birinin orijinal adlarını “keşfedip” liste haline getirmemiz gerekiyordu. İş kendimizi övmeye dönüşmeden konuyu kapatalım. Tabii bu listede asıl ilgimizi çeken bir diğer nokta da, yukarıda bahsettiğimiz gibi, tüm filmlerin “melodram” olarak nitelenmiş olması.

Melodram sözcüğüne Türk Dil Kurumu’nun internet sitesinden baktığımızda, üç tanım paylaşılmış ve üçü de tiyatro alanına ait:

  • Yunan trajedilerinde koro başı ile oyuncu arasında geçen şarkılı diyalog
  • Oyuncuların müzik eşliğinde sahneye girip çıktıkları bir oyun türü
  • Çağdaş tiyatroda, duygusal ve acıklı olaylara dayalı bir oyun türü.

Sözcüğün eskiliğinden ötürü içimde “ansiklopedi bakma isteği” uyanınca kendimi durdurmadım, yukarıdaki fotoğrafta 1986 basımı Büyük Larousse Ansiklopedisi’nin (Gelişim Yayınları) 13. cildinde bulunan tanımı görüyorsunuz. Nostalji de melodramın getirilerinden biri sanırım. Genel bir tanım yaparsak, Larousse’un da belirttiği gibi “estetik açısından kurucu öğeleri türdeş olmayan” melodram, biçimsel olarak üç türden de bir şeyler alır: Trajedi, Komedi ve Dram.

Trajedi veya tragedya daha çok kökenini mitolojiden alan ağır ve derin üzüntü yaratan konuları ele alırken, Dram daha hayatın içinden konuları ele alır, bir anlamda trajediyle komedinin birleşimidir. Ne var ki melodram, André Breton’un “serçe parmağınızdaki tırnağın kırılması intihar sebebi olabilir” demesi gibi, hayatın hem hafif hem de ağır konularını ele alsa da, genel eksenini hüzne, iç sıkıntısına, depresyona ve aşırı değişken, tutarsız ruh haline, göz yaşlarına dayar.

Forum des Images’daki etkinliğin başlığı belki biraz da bu nedenle Tant qu’il y aura du mélo, yani “Melodramlar sürdükçe” ya da “Yeter ki melodramlar baki olsun” şeklinde belirlenmiş. Melodram, yani hayal kırıklığı, gözyaşı, hüzün, umutsuz aşk, tüm bunlar varsa, hayat da devam ediyor demektir bu anlayışa göre. Eminiz ki bu 58 film içinde izledikleriniz vardır, ilk kez izleyecekleriniz için de (kendi festivalinizi kendiniz yapmak isterseniz) şimdiden iyi seyirler dileyelim.

H. Necmi Öztürk

Bir Cevap Yazın