“Film İzliyorum” Dedirten Video Klipler

Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu yazının sahibi 20’li yaşlarında değil çünkü günümüzde “video klip” tabiri halen kullanılıyor mu hiçbir fikrim yok. Başlığın ima ettiği ikinci konu ise, bu derlemede şarkıcıların (çoğunlukla) kendi yazdıkları parçaya eşlik edebildiklerini(!) gösteren kliplere değil, daha çok birer kısa film izliyormuş izlenimi veren çalışmalara yer vereceğimiz. Ki bu ikinci kısım bir ima değil, yapmaya çalıştığımız şey tam olarak bu. Şarkıların sinemasal kısmıyla ilgileneceğimiz için belki belirtmeye gerek yok ama yine de söyleyelim, yaklaşık 30 yıldır çok iyi bir dinleyici olmak dışında müzik ile herhangi profesyonel bir ilişkim olmadı, seçtiğim parçalar da sadece müzik zevkimin sinema duyumuyla birleşmesinin birer sonucu. Tabii bazı parçaların müzik zevkimden dolayı değil, söz konusu video kliplerin sinemasal değerleri nedeniyle bu seçkide yer aldıkları da bir gerçek. Sözü daha fazla uzatmadan emoji lejandıyla girişi sonlandıralım. Parça isimlerine tıkladığınızda yeni pencerede söz konusu klibi izleyebilirsiniz (YouTube).

Rabbit In Your Headlights / UNKLE feat. Thom Yorke

Listemizin, kısa film olarak değerlendirilmeye kanımızca en çok yaklaşan üyesiyle başlayalım. Başarılı oyuncu Denis Lavant’ın başrolde olduğu klip, ilk saniyesinden itibaren ilginizi ayakta tutabilecek, üstelik sürpriz kapanışıyla adrenalin seviyenizi iyi anlamda hayli yükseltecek bir görsel ziyafet sunuyor. Genel yapı olarak görselliği öne çıkartmak amacıyla müziğin yer yer geri planda bırakıldığı yapım, genel hatlarıyla şarkının sözleriyle de pek bağlantılı değil, tabii şarkı sözlerinin barındırdığı ağır depresif atmosferi saymazsak.

Klipte hayatta karşısına çıkan zorluklarla mücadele etmenin sırrını çözmeye çalışan bir karakter var diyebiliriz ancak bu hiç de gerçeği yansıtmayacaktır çünkü izlediğimiz klip baştan sona bir metafor ve her izleyici veya müziksever kendi anlamını oluşturmakta özgür, o nedenle artık bu kısa filmi anlatmayı bırakalım, Jonathan Glazer’ın kâğıda kaleme değil de kameraya sarılmasının bir sebebi de bu olsa gerek, her sanatsal yaratım en iyi kendi ortamında hayat buluyor. Bir film üzerine eleştiri yazısı pekâlâ yazılabilir ancak bir film yazıyla anlatılamaz, tıpkı bir heykel tasvir edildiğinde, dinleyen kişi için hiçbir şey ifade etmeyeceği gibi. Son bir not olarak 2:10 – 2:30 arasında Lavant’ın yanına yaklaşan arabadaki üç kişiden birinin yönetmen Jonathan Glazer olduğunu da ekleyelim, UNKLE dinliyor olsanız da olmasanız da klibi mutlaka izlemenizi öneririz. Cliquez pour lire l’article sur cette vidéo musicale.

Voodoo In My Blood / MASSIVE ATTACK feat. Young Fathers

İkinci sırada üstad Andrzej Zulawski’nin 1981 yapımı Possession’ındaki en ünlü ve tabii ki en çarpıcı sahneye saygı duruşunda bulunan Voodoo In My Blood parçası var. Büyük oranda Isabelle Adjani’nin performansı sayesinde kült statüsüne kavuşan film hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşmak isterseniz yazımıza bekleriz. Adjani’nin yerini klipte Rosamund Pike (Gone Girl) alıyor ve açıkçası bu ağır yükün altından da başarıyla kalkıyor. Tabii klipte Adjani’nin performansının birebir tekrarlanmadığını – ki bu zaten imkânsız – eklemek gerek, yine de çok kolay “sırıtabilecek” bir rolü Rosamund Pike kusursuz teslim ediyor.

Pike’ın işinin aslında ne kadar zor olduğunu, zaten son derece açık bir şeyi beyan ederek hatırlatmak isterim: Bizler Pike’ı beş dakika boyunca havada süzülen esrarengiz bir kürenin etkisi altında oradan oraya savrulurken izleyeduralım, çekimler sırasında ortada bir küre falan yoktu elbette. Bu malumun ilamı bile Pike’ın oyunculuğu hakkında bize bir fikir vermeli. Yukarıda da söylediğim gibi klibi anlatma hatasına düşmemeyi tercih ediyorum, şimdiden keyifli seyirler.    

Very Noise / IGORRR

Gelelim listemizin en kısa ancak belki de en tuhaf klibine. “Şu an ne izliyorum ben?” hissini fazlasıyla uyandıran yapım, aynı zamanda listenin tek animasyonu. Tabii eserin sahibini, yani Fransız Igorrr (dikkat: üç “r”) grubunu tanıyorsanız ortaya çıkan bu iş sizi şaşırtmayabilir, yine de eğlendireceği ve ikinci veya üçüncü seyirde (Catwalk Havayolları, radardaki asker yansıması, vs.) kahkaha attıracağı kesin. “Ne tür müzik yapıyorsunuz?” sorusundan en çok çekinen gruplardan biri olsa gerek Igorrr, zira grubun yaptığı müzik türünü tanımlamaya kalksak “elektronik folk metal space opera new age rock” şeklinde sayıklamamız gerekebilir.

Vimeo hesabını takibe almanızı şiddetle önerdiğimiz Meatdept. (veya Meat Dept.) ise tam olarak Igorrr’un müzikal evrendeki ikircikli yapısını görselliğe, animasyona taşımış. Yeri gelmişken Igorrr’un Opus Brain veya Downgrade Desert kliplerine de bakılabilir, yine de hiçbirinin Very Noise kadar tuhaf bir yapıya sahip olmayacağını hatırlatalım.

What Else Is There? / RÖYKSOPP feat. Fever Ray

Norveçli ikilinin oluşturduğu Röyksopp grubunun klibinde gördüğümüz kişilerin elbette Röyksopp elemanları olmadıklarını söyleyerek başlayalım. Vokaller ve Elizabeth Dönemi sofrasında oturan kadın rolü Karin Dreijer’e (Fever Ray), başrol ise Norveçli model Marianne Schröder’e ait. Böylece listemizi oluştururken bahsettiğimiz ve uzak durmaya çalışacağımızı belirttiğimiz “şarkı sözlerinin şarkıcılarca tekrarlanması” konusu bu klipte de gerçekleşmemiş oluyor.

Klibi listeye dahil etme nedenimiz ise görsellerle ve “ev” motifiyle çok güzel bir şekilde desteklenen “uzaklaşma” teması. Ana karadan, bağlı bulunulan kıtadan, topraktan kopmak, doğduğu yerden uzaklaşmak gibi temalar eşliğinde oldukça hüzünlü bir atmosfer yaratılmış, elbette müziğin tınıları da tüm bu karanlığı ve nostaljiyi destekler nitelikte. Tuhaf bir klip kesinlikle değil, ancak sinemasal yönü ağır basan ve Dünya’nın sonuna yaklaşıldığı distopyasını başarıyla yansıtabilen bir çalışma.

Aerials / SYSTEM OF A DOWN

System of a Down hem provokatif şarkı sözleri hem de aynı rahatsız edicilikteki video klipleriyle listemizde daha çok yer alabilirdi ancak çalışmalarının çoğu “klip” özelliğini fazlasıyla taşıyor, yani “şarkı söyleyen şarkıcılar” stereotipinden pek uzaklaşılmıyor. O nedenle de sadece Aerials listemizde, oysa Chop Suey! de pekâlâ ilgi çekici bir çalışma.

System of a Down’ın frontman’i Serj Tankian’ın kapitalizm eleştirisi yaptığını zaten hemen her konserinden önce söylediği “The civilisation is a failure” (uygarlık bir başarısızlık abidesidir) cümlesinden biliyoruz, bu eleştiriye savaşlar, açlık ve sömürü gibi konular da eklenebilir. Aerials’da ise kapitalizm eleştirisi yine mevcut ancak daha çok, tüketim toplumu kavramı üzerinden insanın da (eğer kâr sağlayacaksa) tüketilebilecek bir nesne, bir meta haline getirilebileceğinden dem vuruyor. Hem görsel hem de işitsel olarak oldukça etkili bir yapım.

Come To Daddy / APHEX TWIN

Gelelim listemizin korku / gerilim ve tuhaflık kriterlerinin tavan yaptığı yapıma. Klibi “köpeğini gezdirmeye çıkartan yaşlı bir kadının başından geçenler” şeklinde özetlersek şarkıyı dinlemiş / izlemiş olanlar sıkı bir kahkaha atar kuşkusuz. Biz kısaca, her saniyesinin sizi rahatsız etmesi muhtemel klibin dördüncü dakikasında gerçekleşen “çığlığın” uzun süre aklınızdan çıkmayacağını söylemekle yetinelim.

Buraya kadar bahsettiğimiz tüm yapımların yönetmen koltuklarında oturanlar değerli isimler elbette ancak Chris Cunningham da tıpkı Jonathan Glazer gibi sinema alanında fazlasıyla aktif olan bir yönetmen ve sinemacı. O nedenle de söz konusu iki yönetmenin de kısa ve uzun metraj çalışmalarını takibe almanız önerilir. Örneğin Glazer ile Cunningham’ın (ayrı ayrı) çektikleri reklamlar da son derece başarılı.

Kids / MGMT

Listemizin son üyesi de tam anlamıyla “keyifli bir seyirlik” diyebileceğimiz türden, hem müziğin çocuksu melodisi hem de eşlik eden görüntüler seyirciyi ekrana bağlıyor. Ekranda bir anne (Joanna Newsom) ve yaklaşık 2-3 yaşlarında bir çocuk görüyoruz, anne kucağında çocuğuyla sokakta yürürken ise herkesin korkunç göründüğü, ancak bunun sadece çocuk için geçerli olduğu ima ediliyor. Daha fazla betimleme yaparak izlemeyenler için klip deneyimini berbat etmeyelim.

Klibin üçüncü dakikasında grup üyeleriyle tanışıyoruz ancak kıyafetleri, davranışları ve kısa süre sonra da tüm kliple beraber animasyona dönüşmeleri sayesinde “şarkı söyleyen grup üyeleri” klişesi hayli kırılmış oluyor ve rahatsız etmiyor. Klibin ilk yarısındaki görsel sunumla son kısımdaki animasyonun da doku ve atmosfer açısından uyumlu olması önemli bir dokunuş, şimdiden keyifli seyirler.

Evet listemizin “sonuna” geldik ancak sizler de biliyorsunuz ki bu listenin sonu yok, video klip veya popüler müzik alanında konuya benden daha hâkim olan birçok kişi bu listeyi rahatlıkla uzatabilir. Dediğim gibi hem müzik zevkim hem de kliplerin sinemasal damarlarının birleşimi sonucu bu klipler öne çıktı. Tür olarak daha fazla dinlediğim Rock / Metal kliplerini ise bu listeye koyamadım çünkü bilgim dahilinde olan neredeyse tüm parçalar “şarkı söyleyen şarkıcılar” klişesini kıramıyor bir türlü. Yazımızı sonlandırırken listede Michael Jackson’ın efsanevi 14 dakikalık Thriller (1983) video klibi neden yok diye sorabilirsiniz, açıkçası söz konusu klibin kendisi zaten bu türü tanımladığı için onu listeye dahil etmek ona hakaret gibi olacaktı diye düşündüm, ne de olsa henüz kimsenin aklında “müziğe görüntü eklemek” yokken Michael Jackson, Thriller ile tüm müzik endüstrisi algısını değiştirmeyi başarmıştı. İzlemek isterseniz buraya tıklamanız yeterli (YouTube).

Son olarak “honourable mentions” (“anılmayı hak edenler”) bab’ında birkaç klip adı daha verelim, aşağıdaki listedeki hangi isme tıklarsanız yeni pencerede (YouTube) söz konusu klibi izleyebilir / dinleyebilirsiniz. Haftaya güzel başlayayım, pozitif duygularla dolu bir akşam geçireyim diyorsanız Die Antwoord’dan kesinlikle uzak durun, gerçekten de Güney Afrika Cumhuriyeti kökenli ikilinin halüsinatif klipleri sinirinizi fazlasıyla bozabilir. Bu bağlamda Basement Jaxx grubunun klibiyle de mesafenizi korumanız naçizane önerilir.

Thirty Seconds To Mars grubunun klipleri ise gerçekten de sinematografik güzelliğe sahip, grubun frontman’i Jared Leto’nun sinemayla olan derin bağları sayesinde çok iyi yapımcı ve yönetmenlerle çalışılmış yapımlar. Ancak listeye dahil etmeme nedenim görüntü altında yatan hiçbirşey yakalayamamış olmam, güzel görüntülerin altında anlam yerine başka güzel görüntüler var. Pozitif bir notla kapatalım, listedeki Jain, Stereophonics veya Solstafir gruplarının bağlantılarına tıkladığınızdaysa iyi vakit geçirme ihtimaliniz hayli yüksek. Bol filmli, bol müzikli günler.

H. Necmi Öztürk

Bir Cevap Yazın