Uluslararası Rotterdam Film Festivali’nin (IFFR) Harbour Kategorisi’nde yer alan Fan Girl (2020), anlatısını klişeleşmiş bir hayranlık hikâyesinin biraz daha ilerisine götürüyor. Filipinli yönetmen Antoinette Jadaone, perspektifini mükemmel olanın nedenselliğine değil de onun özündeki mükemmel olmayışına çeviriyor. Yönetmenin filmde vermek istediği mesaj “kimse göründüğü kadar mükemmel değildir” argümanından ziyade, herkesin en az öteki kadar sıradan oluşudur. Filmi bu anlamda iki bölüme ayırmak mümkün; ilk bölümünde klişeleşmiş bir hayranlık hikâyesiyle karşı karşıya kalırken ikinci bölümde bu klişe kendi kendini yıkmayı başarıyor ve ortada herhangi bir “hayranlık” anlatısı kalmıyor. Tüm çırpınmalı acı yanlarını ve kırılganlığını sergileyen Fan Girl, insanlarla ünlü insanlar arasındaki nesnel kesinliksiz bölgeye giriyor.

Cambazlığın Çekici İcadı
Filmde kendini canlandıran ve anlatıda aynı isimle yer alan Paulo Avelino’ya Jane karakteriyle Charlie Dizon eşlik ediyor. Jane, film boyunca Paulo’nun vücuttaki baş kısmını temsil etmektedir. Öte yandan filmin ilk sekanslarında Paulo’nun doğrudan toplumdaki fenomen olan imajı ile karşılaşmış olmak bizi Paulo ile sadece imgeler dünyasına sokuyor. Jane ise bu karakterin görünmeyen sorunsal yaşamını su yüzüne çıkartabilmek için yol gösterici bir araç. Paulo, çok bilindik bir ünlü imajı çizerken görünürde kendini diğerleri gibi seven bir yapıda değildir. Sevmemesinin nedeni ise kendi görüntüsünün ardındaki basitliğin özü olarak açıklanabilir. Film bu tip saptamaları ilk yarıda hemen vermiş olmasa da kendimizi AVM’de Paulo’nun karşısında bulduğumuz daha o ilk sahnede, Fan Girl’ün anlatıda ön plana çıkacak olan her karakteri ciddi anlamda acılı birer sürece maruz bırakacağını tahmin etmek pek zor değil.

Filmin çekim mekanları çoğunlukla tenha ortamlardan oluşuyor, bu da filmin başrolündeki iki karakter arasında geçen gerilimin seviyesinin iniş ve çıkışlarında belli bir odak noktası oluşturuyor. Fan Girl’ün en şaşırtıcı yanı ise bu odak noktasının filmdeki gerilimlerin artışında bir ağırlık noktası oluşturmuş olması. Anlatı ilk etapta tahmin edilebilir ipuçları sunsa da mekânın kullanımında verilen basıklık havası anlatıdaki gerilim seviyelerini cilalar nitelikte. Filmdeki bazı anî sekans geçişleri ise tikel bir görsel anlatı sunuyor.

Popülerliğin Dayanılmaz, Güzel ve Çekici Tebessümü
Jane karakteri Paulo için (en azından içinde saklandığı benliği ortaya çıkarmak isteyinceye dek) her zaman beklenilen ancak varlığı arzu edilmeyen bir karakterdir. Anlatının başlangıcında iki karakter arasındaki gerilimli ve iniş-çıkışlı bir ilişkinin başlaması da bunun bir sembolü olarak görülebilir. Filmin hikâyesini ve senaryosunu da yazmış olan Antoinette Jadaone birbirine zıt gibi görünen bu iki karakterden tamamen birbirine aşırı benzeyen iki karakter çıkartmış ve bu da filmin anlatıcılığındaki manevralar açısından zengin bir içerik sağlıyor. Filmin son etabına kadar her iki karakterin sahip olduğu gündelik sorunların getirdiği sonuçlar çerçevesinde aslında tek bir karakter olduğunu gözlemliyoruz. Bu açıdan bir anlamda yönetmen Antoinette Jadaone’ın sinema laboratuvarında gibiyiz.

Jane ve Paulo’nun birbirini tanımaya yaklaştığı her noktada endişe verici bir gülümseme yüzünüze değebilir. Bu gülümseme Paulo’nun hiçbir zaman sahip olamayacağı ancak film boyunca Jane’in birkaç kez deneyimleyebileceği türden bir gülümsemedir. Tipik bir idolleştirme anlatısına ev sahipliği yapan Fan Girl, idolleştirmenin getirdiği o bilindik hayal kırıklığına sırtını çoğu kez yaslıyor. Ekranların ardındaki imajlara hayranlık beslediğimiz bugünlerde fantezi ile gerçekliğin çok ayrı uçlarda birbirine aynı evde ev sahipliği yapamayacağını da gösteriyor. Her ne kadar bu hikâye oldukça meşru ve işlenmiş olsa da Antoinette Jadaone’ın cesur bakış açısını deneyimlemekte fayda var. Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapmış olan Fan Girl, Tallinn Black Nights Film Festival kapsamında da Avrupa prömiyerini gerçekleştirdi. Şimdilerde Uluslararası Rotterdam Film Festivali’nin ikinci yarısında yer alarak izleyiciye kalıplaşmış imajların ardındaki yırtılmış fenomen imgelerini gösteriyor.
