TÜRKAN ŞORAY Kostümlerinin Kurduğu Tümceler

İlk filmi olan, Türker İnanoğlu imzalı Köyde Bir Kız Sevdim’den bugüne iki yüz yirmi iki yapımda rol alan Türkan Şoray, altmış yılı aşan sanat yaşamında canlandırdığı karakterlerle ama aynı zamanda filmlerin dışındaki dünyada kendisi olarak da izleyicinin beslediği sevgiyi koruyan bir yıldız. Üstelik genelgeçer yıldız kalıplarına, tavrına gönül indirmeden, birtakım stratejilerle değil olduğu gibi, dürüst, … Okumaya devam et TÜRKAN ŞORAY Kostümlerinin Kurduğu Tümceler

“Canım Sıkılınca Çekip Kapıyı Dolaşmak İsterim…” – SUNA

Çiğdem Sezgin’in Kasap Havası filmi, yönetmenin belirttiği gibi karakterlerin ait oldukları yerlere dönmesiyle sona erer. Peki, Sezgin’in ikinci uzun metraj filmi Suna’nın (2022) başkahramanının ait olduğu yer neresi? Anlatının başladığı zamana kadar konargöçer bir yaşam süren Suna (Nurcan Eren), temizliğe giderek geçimini sağlamıştır. Uzaktan bir ahbabının oğlu Erol (Erol Babaoğlu), kayınpederi Veysel (Tarık Pabuççuoğlu) ile … Okumaya devam et “Canım Sıkılınca Çekip Kapıyı Dolaşmak İsterim…” – SUNA

Aslında Tanıdık Bir Mutsuzluk: KASAP HAVASI

Tolstoy, Anna Karenina’nın hafızalara kazınmış meşhur giriş tümcesinden sonra Oblonskilerin evindeki mutsuzluğun nedenlerini anlatmaya başlar. Oblonski, eşini aldatmıştır. Bunu öğrenen eşi, ayrılmaya karar verir. Aralarında artık hiçbir bağın kalmadığını Tolstoy, şu karşılaştırmayla ortaya koyar: “herhangi bir handa karşılaşan insanların birbirlerine Oblonski ailesi üyelerinden daha bağlı olduğunu hissetmeyen yoktu” (2021, s. 9). Bir evlilikte bağlar, sadece … Okumaya devam et Aslında Tanıdık Bir Mutsuzluk: KASAP HAVASI

İmkânsızlığın Yadsınamayacağı Yere Varmak: MUKAVEMET

“Zavallı mıydı benim gibi? Zavallıydı, değil mi o da?” Soner Caner’in Mukavemet (2022) filminin başkarakterlerinden Rahmi’nin bu soruları sorduğu sırada her şey çoktan bitmiştir ama o bitişi hazırlayan içsel ve dışsal sürecin nasıl inşa edildiğinin görülmesini sağlayan bir muhakeme başlayabilir izleyici için. “Zavallı” sözcüğü, “acınacak kadar kötü durumda bulunan” anlamının dışında “gücü bir şeye yetmeyen, … Okumaya devam et İmkânsızlığın Yadsınamayacağı Yere Varmak: MUKAVEMET

Yaşamdaki Yerini Bulmak: GENCO

Joseph Campbell, Kahramanın Sonsuz Yolculuğu adlı kitabında kahramanların bir çağrı üzerine – bu, kimi anlatılarda bir iç ses de olabilir – yola çıktıklarını söyler. Selçuk Metin’in Genco (2021) belgeseli, Beyoğlu’nun günlük, rutin keşmekeşinin henüz başlamadığı saatlerde, “cadde-i kebir”de Genco Erkal’ın tek başına yürüyüşüyle açılır. Caddeleri, sokakları, mekânları birbirine koşut iki yürüyüşü izlemek üzereyizdir bu filmde: … Okumaya devam et Yaşamdaki Yerini Bulmak: GENCO

AYNA AYNA’da (2022) Rüyalara ve Şehre Sinenler

Uyandığımızda sıklıkla parça parça hatırladığımız, buna rağmen bazen – özellikle aynısını ya da benzerini birçok defa görmüşsek – uzun süre etkisinde kaldığımız rüyalarımız; beklentilerimiz, kaygılarımız, yenilgilerimiz ve bize ait daha pek çok duygu, düşünce ve durumun gösterenidir. Bu yüzden bir rüyayı analiz etmek için Freud’a ya da Fromm’a başvurmak kendimizi, ne olduğumuzu, belki bizi bir … Okumaya devam et AYNA AYNA’da (2022) Rüyalara ve Şehre Sinenler

“İğrenç Ne Demek Oluyor?” – Godard’ın SERSERİ ÂŞIKLAR’ına Dair

Sinema üzerine yazıları ve çektiği birkaç kısa metraj filmin ardından 1960 yapımı, ilk uzun metraj filmi A Bout de Souffle (Breathless / Serseri Âşıklar) ile Fransız Yeni Dalgası’nın öncülerinden olan Jean-Luc Godard, atlama (jump-cut) gibi getirdiği biçimsel yeniliklerle sinema tarihine “devrimci” yönetmenlerden biri olarak adını yazdırdı. Söz konusu yenilikler, kuşkusuz, sinemanın seyrini etkiledi, ilerleyen yıllarda … Okumaya devam et “İğrenç Ne Demek Oluyor?” – Godard’ın SERSERİ ÂŞIKLAR’ına Dair