AZİZLER: Yalnızlık Anlaşılmaz, Anlaşılsa Yalnızlık Olmaz

2019 ylında yapımına başlanan ve ancak 2021 yılında, pandemi sebebiyle beyazperde yerine Netflix üzerinden izleyici ile buluşabilen Azizler‘in yaratıcısı Berkun Oya ve bu yaratımı görünür hale getiren yönetmenler ise Taylan Biraderler. Tür olarak kara komedi ve dram yapımı olarak gösterilse de çoğu izleyici tarafından Azizler “komik ol(a)mayan bir komedi filmi” şeklinde yorumlandı. Oyuncu kadrosunda yer alan isimler Haluk Bilginer, Engin Günaydın, Öner Erkan, Binnur Kaya, İrem Sak, İlker Aksum ve Fatih Artman gibi yıldızlar olunca da izleyici beklediği açıklığı ve komediyi alamadığı için filmi mutsuz ve bir miktar da sinirli olarak bitirdi. 

Genel olarak film yalnızlık üzerinden ilerliyor. Yalnızlık ve bu yalnızlığın çeşitli biçimleri ile biçemleri. Ana karakter olan Aziz (Engin Günaydın) yalnız kalmak isteyen fakat sevgilisi Burcu‘dan (İrem Sak) bile ayrılmaya cesareti olmayan silik bir karakterdir. Hatta o kadar siliktir ki kendi hayatında bile ana karakter değildir. Onunla beraber oturan ablası, eniştesi ve yeğeni Aziz’in evinde Aziz‘in yaşaması gereken hayatı daha fazla yaşayan kişilerdir. Burcu‘ya ayrılık konuşması yapmaya çalıştığı vakit Burcu, Aziz’in ona verdiği kolyeyi takmadığını görür ve ona sitem ettiği “Hiç çıkarmıycam dedin, e kolye nerde?” cümlesinde takılı kalır. Burcu‘nun bu şekilde takılı kalmasıyla aslında Aziz‘in de hayatı bir noktada değişmeye başlar. Yalnızlığın ilacının temsili olan kolyeden film boyunca bahsedilir ama bir noktaya kadar asla görülmez. Bir yerlerde olduğu bilinir fakat somut olarak onunla tanışmak biraz uzun sürer. 

Mutlu olmadığı işinde mutlu olmadığı hayatı ve mutlu olmadığı birlikteliğini sürdürmekten sıkılan Aziz‘in karşısına aslında her şeyden uzaklaşıp yalnız kalabileceği bir fırsat çıkar. Patronu Alp (Öner Erkan) yalnız bir adamdır ve bu yalnızlığını Aziz ile gidermek ister. Aziz’in istediği bağlamlara sahip ama kişiliğe sahip olmayan Alp‘ten hem kaçıp hem de onun sunduğu fırsatlardan yararlanmak için Aziz‘in yapması gereken tek bir şey vardır o da yalan söylemek. Yalnız kalmak bir lüks haline geldiği için yalan söylemek durumunda kalması kaçınılmaz bir gerçeklik olarak Aziz‘in önünde durmaktadır ve tabii ki Aziz de bu kaçınılmaz gerçekliğe sonuçlarını düşünmeden atılır. 

Arada sırada Aziz’in onun yalnızlığını gidermek için uğradığı iş arkadaşı olan Erbil (Haluk Bilginer) karakteri ise istemeden yalnız kalanlardandır. Karısı Kamuran‘ı (Binnur Kaya) kaybeden Erbil aynı zamanda akıl sağlığını da günden güne kaybetme noktasına gelmiştir. Aziz‘in bazı zamanlar onun evine gelip kalması hoşuna gider çünkü kendini evinde yalnız hissetmez fakat bu ona yeterli de gelmez. Bu yüzden iş yerinde çalışan Vildan‘a (Gülçin Santırcıoğlu) gönlünü kaptırır ve onunla beraber olmak ister. Erbil zaten hastadır ve geriye kalan günlerini de sevdiği bir insanla geçirmek ister. Buzdolabının kapağında fotoğrafı asılı olan karısı Kamuran ile konuşup ondan izin almaya çalışırken aslında Kamuran’ın da “orada” yalnız olduğunu unutmaktadır. Unutmaktadır çünkü yalnızlık mahsus yeryüzüne ait değildir ancak hayattayken mahsus yeryüzünün yalnızlık ıstırabı çekilmektedir. 

Bu yalnızlık oyununun kuklaları arasında yalnızlık üzerine düşünmeyen birisi vardır o da yine Aziz’in iş yerinden arkadaşı (?) Cevdet‘tir (Fatih Artman). Çevresindekileri kullanmaktan çekinmeyen, materyalist ve öfkeli bir karakter olan Cevdet‘in tüm bu davranışlarının temelinde belki de düşünmekten ve asıl olarak yaşamaktan kaçtığı yalnızlığı olabilir düşüncesi filmi izlerken ister istemez akla gelir. Aziz‘i evden uzaklaşma ve yalnız olma isteğine sürükleyen en büyük etken yeğeni Caner‘dir (Göktuğ Yıldırım). Adeta eşofmanlı bir Ağır Roman karakteri gibi ortalıkta dolanan, yersiz şive ve gereksiz öfke sahibi bu küçük çocuk Alper Canıgüz‘ün Oğullar ve Rencide Ruhlar romanının baş kahramanı olan beş yaşındaki Alper Kamu‘nun tam zıddında konumlandırılmış bir karakterdir. Yeni dünya düzeninin aile içine nasıl sızdığı ve pedagojiyi nasıl görmezden geldiği Caner karakteri ile anlatılmaya çalışılır. Caner karakteri aynı zamanda izleyicilerde doğal bir doğum kontrol aracı haline gelmiştir. 

Aziz, Erbil‘in aralarından ayrılışı ile yalnız olabileceği mekanına yani Erbil’in ona bıraktığı evine bir süre sonra ulaşır. Böylelikle Kamuran da buzdolabının kapağında çok sevgili eşi ile buluşabilmiştir. Yalnızlık onlar için artık paylaşılamaz bir kavramdır çünkü paylaşılırsa yalnızlık olmayacağını bilirler. Alp ise bu sırada, önceden evine koyduğu kameralar ile Aziz‘in çeşitli hallerini kayıt altına aldığı videoları sosyal medyaya yayar. Azizler dosyası bir bakıma yalnızlığın çeşitli biçimlerinden oluşmuş bir dosyadır. Aziz her yalnız kaldığı zaman aslında “ler” olarak var olur. Her yalnızlığında bir başka “ler” olarak yalnız zamanını geçirir. Yalnızlığın bu çeşitli biçimleri kendi içinde biçemlere de sahiptir. “Ler” olmak için çoklaşmak ve farklılaşmak gerekir. Aziz‘in “ler”leri de bunu yapar. Belki de bu yüzden insanlar bir anda Azizler’i bu kadar çok izler ve beğenir. 

Aziz yalnızlığın ilacını -yani kolyeyi- Erbil‘in evinde şekerliğin içinde bulur. Burcu‘nun yanına kolyeyle beraber dönerek de Burcu‘nun eski haline gelmesini sağlar. Burcu, Aziz‘in hayatının dönüm noktalarını oluşturan kişi haline gelir filmde. Burcu eski haline döndüğünde artık hiçbir şey aslında eskisi gibi değildir. Satır aralarından izlenen ve okunan Azizler filmi herkesin beklediği gibi bir olay değil, bir durum filmidir. Durum filmleri de hayattan parçalar temasında olduğundan bekleneni karşılamayan ve yıldızlar geçidi yanında filmin nasıl sönük kaldığından bahsedilen yapımlar haline gelir. Berkun Oya‘nın anlaşılmaya veya övülmeye ihtiyacının olmadığı izlenimini veren bir yapım Azizler. Yer yer kulağa veya göze gereksiz gelen komiklik girişimlerinin yer alması tüm filmi elimizin tersiyle itmemize sebep olmamalı çünkü tek bir kötü dize için hiçbir şiir toptan çöpe atılmaz. Atanlar olsa dahi elmas çamura düşse yine elmastır, tabii şunu da söylemek gerekir ki Azizler, elmas olmayı çok isteyen özel bir kömür parçasıdır. 

Berfin Tutucu

Bir Cevap Yazın