Pandemi boyunca toplum olarak oldukça farklı aşamalardan geçtik; görmezden gelme, bazı gerçeklerin farkına varma, endişelenme ve en sonunda da kabullenme, önlem alma gibi. İşte farkına vardığımız birçok gerçek arasında, film ve müzik festivallerini, sergileri, müze ziyaretlerini, kısacası birçok etkinliği çevrimiçi yapmanın mümkün olduğu gerçeği de ortaya çıktı. Çevrimiçini de benzer aşamalardan geçerek kabullendik. Elbette festivallere bizzat gideceğimiz, sinema deneyimini olması gerektiği gibi sinema salonlarında yaşayacağımız, yeni insanlarla tanışacağımız günler de gelecek ve tabii ki hayatı bilgisayar ekranından değil, bizzat deneyimlememiz çok daha sağlıklı. Ancak bir süre daha çevrimiçi festivallere devam edeceğimize göre, bu geçici durumu fırsat olarak görmekte fayda var.
Fırsat sözcüğü akla geliyor çünkü bunun ilk örneğini her yıl İtalya’nın Pordenone kentinde yapılan Sessiz Sinema Festivali ile yaşamış olduk. Söz konusu festivalin 2020’de yapılan 39. edisyonu ilk defa çevrimiçi olarak yapıldı ve festival, Dünya çapında birçok sessiz sinema severin kalbini kazandı. Ne de olsa böyle bir imkân sağlanmasa, İtalya dışında yaşayan birçok sinefil hayatı boyunca Pordenone’ye gidebilir miydi veya gitmeyi göze alır mıydı, tahmin etmek güç.
Sundance Film Festivali (28 Ocak – 3 Şubat 2021)
28 Ocak 2021’de 43. kez kapılarını tüm Dünya’ya açacak olan Sundance Film Festivali de Pordenone gibi, “kısmi olarak çevrimiçi” bir şekilde izleyicilerle buluşmayı hedefliyor. “Festival bu sene biraz daha farklı olacak” motto’suyla müdavimlerine ulaşan festival direktörü Tabitha Jackson, “bu sene imkansızlıklara inat, ilk defa festivali size getiriyoruz” diyor: “Hiçbirşey bağımsız sinemayı, vizyon sahibi sanatçıları ve benzersiz bakış açılarını siz maceraperest seyircilerimizle birlikte kutlamamızın önüne geçemez”.
Henüz festivalin ne kadarının çevrimiçi olacağı paylaşılmasa da, sadece ABD ile sınırlı kalmayacağının işaretlerinin verilmesi bizler için mutluluk ve heyecan kaynağı. Sundance’i takip etmeyi, hem newsletter’ına hem de festival portalına üye olmayı ihmal etmeyin deriz. Bu arada uyaralım, Sundance’in newsletter’ına üye olmanız festival biletlerini satın alabileceğiniz anlamına gelmiyor, festival kısmına buradan ayrıca üye olmanız gerekmekte. Sundance haberleri geldikçe sitemizde veya sosyal hesaplarımızda paylaşacağız.
Pasolini’nin Roma’sı
Fellini’nin Roma’sı ile karıştırmayalım, bir filmden değil, Barselona Çağdaş Kültür Merkezi (CCCB), La Cinémathèque Française, Berliner Festspiele, Avrupa Birliği Kültür Ofisi gibi kurumların katkılarıyla oluşturulmuş harika bir projeden bahsediyoruz. Bu adrese girdiğinizde, usta yönetmen Pier Paolo Pasolini’nin (1922-1975) Roma’da geçen hayatının ve filmlerindeki Roma’nın izini fotoğraflar eşliğinde sürebiliyorsunuz. Harita üzerinde belirlenmiş olan 50 noktadan herhangi birine tıkladığınızda sizi bir metin ve en az bir fotoğraf karşılıyor. Üstelik metinler İngilizce’nin yanısıra beş farklı dilde daha okunabiliyor: İtalyanca, İspanyolca, Fransızca, Almanca ve Katalanca. Aramızdan çok erken ayrılan bu imge şairini ziyaret etmek için çok güzel bir yol.
Forum des images Sanal Salonunu Tekrar Açıyor
Fransız Devleti’nin aldığı pandemi önlemleri doğrultusunda kapılarını 1 Aralık 2020’ye dek kapatan Paris’in sinema merkezlerinden Forum des images, önlemlerin yıl sonuna dek uzatılmasıyla beraber bu belirsizlik ortamını daha önce de devreye sokmuş olduğu çevrimiçi salon uygulamasını tekrar başlatarak aşmayı planlıyor. Şu an için film gösterimleri olup olmayacağı açıklanmadı ancak eğer Fransızca biliyorsanız halihazırda sitede herkesin erişimine açık olan yaklaşık 700 videoya eklenecek olan güncel yayınlar 24 Kasım 2020’den 31 Temmuz 2021’e dek her hafta sizlerle. Sisteme yüklenecek yayınlar arasında oyuncularla röportajlar, sinema dersleri (master class), paneller ve birçok farklı etkinlik bulunmakta.
Sessiz Sinema Sevenlerin Dikkatine
Son olarak (last but not least) iki önemli kurum aracılığıyla birçok sessiz filme Dünya’nın neresinde olursanız olun ulaşabileceğiniz haberini de verelim. Üstelik söz konusu filmlerin hatırı sayılır bir bölümü, büyük bütçelerle restorasyonu gerçekleştirilen yapımlardan oluşuyor:
Bol filmli günler!
