Yönetmen Ryûsuke Hamaguchi’nin Drive My Car’dan (2021) sonraki filmi Kötülük Diye Bir Şey Yok’u (Evil Does Not Exist, 2023) Filmekimi kapsamında izleme fırsatı bulduk. 2023 Venedik Film Festivali Büyük Jüri Ödülü, FIPRESCI Ödülü, 2023 San Sebastian Greenpeace Ödülü, 2023 Londra Film Festivali En İyi Film gibi ödülleri kazanan film, Tokyo’ya yakın mesafede doğal güzelliklerle dolu … Okumaya devam et KÖTÜLÜK DİYE BİR ŞEY YOK (Evil Does Not Exist)
ÇÖZÜMLER KİTABI: Her Çözüme Bir Sorun (The Book of Solutions)
Bir Filmekimi daha geride kalmışken bu kez merceğimizi belki de en çok Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan, 2004) filmiyle tanınan Fransız yönetmen Michel Gondry’nin son filmi Çözümler Kitabı’na (Le Livre des solutions, 2023) çeviriyoruz. Ailesi ve çalışma arkadaşlarınca “garip fikirli” ve “yarı-deli” olarak görülen ana karakterimiz Marc (Pierre Niney), zamanında iyi işler … Okumaya devam et ÇÖZÜMLER KİTABI: Her Çözüme Bir Sorun (The Book of Solutions)
Komorebi – MÜKEMMEL GÜNLER
Wim Wenders’in, başrol oyuncusu Koji Yakusho’ya 2023 Cannes Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandıran, Japonya – Almanya ortak yapımı Mükemmel Günler (Perfect Days, 2023) filmi, Tokyo tuvaletlerinde temizlik işçisi olarak çalışan Hirayama’nın (Koji Yakusho) yaşamına odaklanıyor. Henri Lefebvre, Gündelik Hayatın Eleştirisi’nin ikinci cildinde temizlik ve tamir işlerinden iç karartıcı ve tekrara dayalı faaliyetler … Okumaya devam et Komorebi – MÜKEMMEL GÜNLER
BLADE RUNNER (1982) – Toplum İçinde İnsanlığını Yitiren Bireyler ve İnsan 2.0
Hakkında onlarca makale yazılan, belgesel, söyleşi ve çeşit çeşit film analizi yapılan Blade Runner (1982) pek çok kişinin bugüne kadar çekilmiş en iyi bilim kurgu olarak gördüğü, zamanının ötesinde bir iş. Efsane yönetmen Ridley Scott’ın bugüne kadar yayımlanan 27 filminden belki de en çok öne çıkan, kendinden sonraki pek çok filmi etkileyen bir yapım Blade … Okumaya devam et BLADE RUNNER (1982) – Toplum İçinde İnsanlığını Yitiren Bireyler ve İnsan 2.0
MONSTER – Boşluk: Var Olanın Varoluşundaki Mutlak Yalnızlık
Açılışını bu yıl 76. Cannes Film Festivali’nde yapan Hirokazu Koreeda’nın 2023 yapımı Monster (Kaibutsu / Canavar) filmi, başka / farklı olanı “benimki” veyahut “onunki” ile ölçmüyor ancak onu bireyin varoluşunda, tabiri caizse nesne doldurucu bir tıkaç olarak kullanıyor. Dolaylı bir rol model olarak öznenin henüz gelişmekte olan halini hedef alan yönetmen, yıkıcı olanın eylemsel olarak … Okumaya devam et MONSTER – Boşluk: Var Olanın Varoluşundaki Mutlak Yalnızlık
Hafızanın ve Aklın Sınırlarını Aşan Bir Mesele: DÖNÜŞ
Babalar ve oğulları arasındaki meseleler ne çok esere konu olmuştur bugüne kadar. Gerek toplumsal rollerin, kalıplaşmış figürlerin kişilik ve kimliklere yansımaları gerekse bu izlek bağlamında kaynak metinler olarak nitelendirebileceğimiz eserlere yönelik Lacan referanslı okumalar, sonraki eserlerin de genellikle iki tarafın çatışması üzerine inşa edilmesinde etkili olmuştur. Edebiyatta akla ilk gelen babalardan biri, Kafka’nın babasıdır. Kafka, … Okumaya devam et Hafızanın ve Aklın Sınırlarını Aşan Bir Mesele: DÖNÜŞ
THE BEAST: Melankolik Yalnızlığın Kentsel Zarif Kostümü
Görsel devinimi hızlı, anlatımı yer yer ileriye kimi zaman da geriye doğru akan, sürati adımlarına dikkat etmeksizin esneyen La bête (Yaratık, 2023), Dünya Prömiyerini yaptığı 80. Venedik Film Festivali’nde izleyiciyi ikiye böldü. Gerçeküstü bir türe hizmet eden film, ilgi çekici yanını kesinlikle edebi anlamda şiirsel bir kaynaktan almıyor. Kendisini tamamen aşan, sonsuz bir döngünün görsel … Okumaya devam et THE BEAST: Melankolik Yalnızlığın Kentsel Zarif Kostümü
YABAN’ın Ahmet Celal’inden KARANLIK GECE’nin Ali’sine
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun 1932’de yayımlanan Yaban romanı, Türk edebiyatında aydın – halk çatışması üzerine inşa edilen anlatıların ilki oldu ve romanın başkarakteri Ahmet Celal, aydın karakterlerin prototipiydi. Yaban[1] ve Ahmet Celal’in gölgesi, ilerleyen yıllarda edebiyatla beraber sinemada da zaman zaman hissedildi. Ya doğrudan aynı kalıplar yinelendi ya kaynak metnin ele aldığı izlekler eleştirel bir bakış … Okumaya devam et YABAN’ın Ahmet Celal’inden KARANLIK GECE’nin Ali’sine
PRISCILLA – Sahne Işıklarından ve Müzik Sesinden Uzakta Bir Elvis
Sofia Coppola doğar doğmaz filmlerde rol almaya başladı dersek hiç abartmış olmayız çünkü 1971 doğumlu yönetmen, ilk Godfather (1972) filminde bile yer almıştı, tabii ki “beşikteki bebek” rolünde. Sonrasında birçok filmde irili ufaklı roller alsa da, oldukça geniş bir sinefil kitlesine ulaşmasını, 1990 yapımı The Godfather Part III sağladı, hala izlememiş olanlar olabilir, meşhur sahneden … Okumaya devam et PRISCILLA – Sahne Işıklarından ve Müzik Sesinden Uzakta Bir Elvis
AFIRE – Ayrılma Eylemi Olarak Karşılaşmanın Biçimsel Teorisi
Christian Petzold’un yazıp yönettiği, 73. Berlin Uluslararası Film Festivali’nde (Berlinale 2023) gösterilen ve festivalde Gümüş Ayı Büyük Jüri Ödülü’ne (Grand Jury Prize) layık görülen 2023 yapımı Afire (Roter Himmel), “dışarısı”yla ilişkisi olmayan başka’larının hikâyesine odaklanıyor. Tamamen karakter odaklı ilerleyen filmde, temelde birbirinden farklı yapıya sahip dört kişinin hayatına doğru bir dalış gerçekleştiriyoruz. Film, Fransız yönetmen … Okumaya devam et AFIRE – Ayrılma Eylemi Olarak Karşılaşmanın Biçimsel Teorisi