MEANDER: Günbatımı Günbatımını Taklit Ederken

Bir günbatımı resminin günbatımını temsil etmesi beklenir, öte yandan günbatımını örnek almış bir resim, aslında resimsel biçim olarak bu türden bir idea’nın gölgesini takip eder. Dolayısıyla temsil edilen her ne ise mantıksal olarak örnek aldığını gerek bağımsız temsilcileriyle gerekse benzer temellendirmeleriyle gösterir. Bu bağlamda Fransız yönetmen Mathieu Turi’nin ikinci uzun metraj filmi olan 2020 tarihli Meander (Méandre / Tüp), ilk bakışta 1997 yapımı Vincenzo Natali’nin Cube filmini akıllara getiriyor. Filmin potansiyel açıdan Cube serisinin altını oyan bir evrenselliği var ancak onun anlatımındaki tikellik, dördüncü bir uzam boyutunun kapısını çalar nitelikte. Son dönemlerde bilimkurgu malzemelerinin tekil mekanlara yönlendirildiğini rahatlıkla görebiliyoruz. Buna zamansal olarak en yakın örnek yine bir diğer Fransız yönetmen olan Alexandre Aja’nın Netflix için yapmış olduğu Oxygen (Oxygène) filmi. Ancak Meander’da gördüğümüz kişinin tüm deneyiminin, kendi içinde devinip durduğunu göz ardı etmemek gerek. Buna göre Meander, izleyiciye şu an, geçmiş ve gelecek, ayrıca gerçeklik ve fantezi ile doğrudan bir etkileşim sunarken Oxygen bunu sadece vaat eder. Mathieu Turi’nin filmi görecelik mevzusunun içini paslı bir çiviyle ölesiye oyar, bunu takiben ise dördüncü uzam boyutunun ortaya çıkması kaçınılmaz olur.

Büyük Öteki Kendine Kefil Olursa

Anlatının gizemli yapısı film boyunca olayların izleyende tutunma gücüne destek veriyor. Öyle ki sadece tek bir karakterin yaşadıklarının şahitliğini yapabiliyoruz. Dolayısıyla büyük öteki diye adlandırabileceğimiz ana karakter aynı zamanda küçük ötekinin de asimetrik bir yansıması. Lisa karakterini canlandıran Gaia Weiss’i görmeden önce filme adını veren (Fransızca “méandre” sözcüğünün anlamı “menderes”) labirentvari görsellik ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu da algılayışımızı kökünden değiştirmese bile anlatının başlangıç noktasında elimizden tutuyor. İnsanın kendini tutkuyla kendi sonunun arayışında bulması bir noktada istisna haldir. Bu noktada bildiğimiz ya da kodladığımız anlamda gündelik hayatın dengeleri bozulur ve her şey onun etrafında şekillenir. Meander, kendi içinde gündelik akışını defalarca kez bozup aynı şekilde onu inşa etmeye çalışan filmlerden. Varacağı noktaya kadar vaat ettiği ve söylemek istediği şeyler birden fazla ancak sonunun nasıl olacağı konusunda ince bir ipin üzerinde yürüyor.

Hepimiz Kendi Zamanımıza Tutsak Olduğumuz Kadar Varız

Lisa’nin film boyunca bilekliğinde taşıdığı zaman belirteci (saat değil) bir nevi bilgisayar oyunlarındaki anlayışın mekanizmasına sahip. Zamanın hayatta kalmak için karakter üzerinde belli bir yaptırımı olmasa, bir anlamda zaman kendi akışı içinde donup kalabilir. Bu açıdan filmdeki zamanın nesnesel varlığı filmin tüm anlatısını sırtlıyor. Bir nevi olayların, diğer olaylardaki akışlarını takip edebilmeleri için zamana ihtiyaçları var. Zamanın ne olduğunu ve nasıl bir işlerliğe sahip olduğunu bilmek ana karakter için bir ayrıcalık yaratmıyor, sadece bir sonraki adıma kadar enerji toplanmasına destek oluyor. Tıpkı gündelik hayatta bir şeyler elde etmek için koşuşturduğumuz o anların toplamının anlamsızlığı gibi. Bu noktada bilincin sadece eylemsel olarak bir yararı dokunsa da düşünmeye alan açmadığından, zamanın sadece didaktik yanını görüyoruz.

Gönüllü Kölelik

Anlatıdaki başlangıç noktamız bir noktada kendi kendimize ve ana karakterle birlikte birbirimize sadık kaldığımız tek an. Bu noktada Lisa’nın yem olarak kullanıldığı labirentvari tüpün yapısı bile Lisa’ya sadıktır. Kimse tarafından onaylanmamış olan bu sadakati bozan ise eylemlerin kendisi oluyor. Lisa, bir nevi kendi eylemlerinin kölesi oluyor. Meander’da “ne?” sorusu doğrudan, formun kendisi olan Lisa’ya sorulurken, “nasıl?” sorusu ise mekânın formuna işaret ediyor. Filmdeki mekânların toplamının etkileşim halinde olduğu temel örnekler mevcut. Bunların ilki, özellikle Red Queen’in kontrolü ele geçirdiği lazer sahnesiyle Resident Evil, diğeri ise kademe kademe oyunun içindeki karakterlere kök söktürücü seviyelerde oyunlar hazırlayan Saw serisi. Sinemada korku-gerilim-aksiyon türlerinin önemli temsilcilerinden olan bu iki serinin Meander üzerindeki yansıması rahatlıkla görülebiliyor.

Ebediliğin Donması

Eğer bir oda zihnin uzamıysa Meander, Lisa’nın zihnini çok iyi bir şekilde dondurmuş diyebiliriz. Karakterin bulunduğu mekânın boyutları, yapısı kişinin içinde bulunduğu yeri yaşama büründürür tarzdadır. Her ne kadar bu mekân, Mathieu Turi tarafından distopik bir şekilde inşa edilmiş olsa da önerdiği, gösterdiği zorluklar-seviyeler gündelik hayatta yaşanabilecek zorluklara göndermeler yapar. Tek sıkıntı mekânın nefes alabilmesi için bir ışığa ihtiyacı olmasıdır. Lisa’nın uyanmasıyla birlikte ışığını bulan bu mekân, Lisa’nın yokluğunda tekrar gözlerini, başlangıç noktasında olduğu gibi karanlığın derinliklerine gömecektir. Film boyunca bir seviyeden başka seviyeye atlayarak hayatta kalmaya çalışan Lisa, kendi güneşini ararken mekânın asıl güneşinin kendisi olduğu ayrıntısını kaçırır. Meander, bir noktada insanın zihnindeki odalarına yaptığı göndermelerle içine girdiğimiz mekânların, odaların ve dünyaların ne kadar kişisel olduğunun da altını çizer. Bu açıdan Lisa, bir seviyeyi gerisinde bıraktığında zihnindeki odalarından birinden ayrılırken diğerine girmiş olur. İşin trajik kısmı da bu odaların bazılarının birbirlerinin aynı olması. Dolayısıyla yeri geldiğinde öznenin sergilediği tüm eylemler de pratik anlamda işe yaramıyor. Bu da zihni sonsuz bir odaya hapsediyor.

Bir mekân filmi olarak etiketlendirebileceğimiz Meander, yer yer aksiyon damarı kuvvetli ve diğer yandan da psikolojik olarak sürükleyici bir türde sunulmuş. Giriş ve gelişme kısımları birbirini tutarlı olarak takip etse de anlatının son bağlantı noktası olan sonuç kısmı her şeyi açık bıraktığından izleyiciyi iki yol ayrımına sokmaktansa onların tamamen girdikleri yolda kaybolmasına neden oluyor. Bu da filmin en zayıf halkası diyebiliriz. Genel anlamda Meander’in düşündürdüğü ve değindiği noktalar zihin açıcı olsa da bağlantı noktalarındaki kopukluk, potansiyel gücünün önüne geçiyor.

Burcu Meltem Tohum

Bir Cevap Yazın