SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 7: Defiant Jazz) – İçselliği Yargılama Yetisinden Dışsallığı Yargılama Hürriyetine Geçiş

Her bölümünde derin düşünme eylemini bir üst seviyeye çıkaran Severance, 25 Mart’da yayınlanan Defiant Jazz (Muhalif Caz veya Serkeş Caz) adlı bölümüyle izleyiciye sezonun kırılma noktasını yaşatıyor. Başından beri peşinde olduğumuz “içsel” olanın asıl mevzusu yerini tam anlamıyla “içsel dünyanın” işleyişindeki çarpışmalara bırakıyor. Bölümün yönetmenliğini yapan Ben Stiller, özellikle bölüme adını veren Defiant Jazz sekansında … Okumaya devam et SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 7: Defiant Jazz) – İçselliği Yargılama Yetisinden Dışsallığı Yargılama Hürriyetine Geçiş

SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 6: Hide and Seek) – Kusurlu Benliğini Mükemmel Kılmada Asla Başarılı Olamayacaksın

Lucretius’a göre tüm bedenler belli tohumlardan yaratılıyor. Filozof, bu tohumların hangilerinin diğerlerinden daha “üstün” olup olmadığı konusunda bir sınıflandırma yapılabilecek herhangi bir bilgi kaynağı sağlamamış. Her halükârda canlı form, belli bir ortamın içine gömülmüş halde kendi kalıtımsal formülünü meydana getiriyor. Fiziksel ve psikolojik olarak oluşum gösteren karakterin kendi içindeki uyumu, Severance sınırları bağlamında uçurumlar kadar … Okumaya devam et SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 6: Hide and Seek) – Kusurlu Benliğini Mükemmel Kılmada Asla Başarılı Olamayacaksın

SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 5: The Grim Barbarity of Optics and Design) – Saf Zamanın Nitelikli Yitirilişi

Eğer geleceğin kendisi, şimdiki zamanı sımsıkı çevreleyerek sarıyorsa ve geçmişin tüm neden-sonuç ilişkileriyle bir etkileşim halindeyse, çemberin içindeki ses zapt edilemeyecek kadar yüksek demektir. Severance’da geleceği dışssal (outie), şimdiki zamanı ve geçmişi ise içsel (innie) bağlamında nitelendirecek olursak tam anlamıyla saf bir zamanın izinden gidiyor oluruz. Geleceğin cevapsız kalan endişe verici mesajları da, içsel olanın … Okumaya devam et SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 5: The Grim Barbarity of Optics and Design) – Saf Zamanın Nitelikli Yitirilişi

SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 3: In Perpetuity) – Kurumsal Mücadelenin Dışsal Esrikliği

İçsel olarak baskı altında tutulan güç en amansız tutkuların açığa çıkmasına yardımcı olur. Bunu takiben evrensel vasatlık kendi kazancını avuçlarının içinde ifşa ederken ebediyetin ölümü yavaş yavaş çürüyerek gerçekleşir. Petey’nin (Yul Vazquez) bir düşünce gezegeninden diğerine geçişiyle tam olarak bu durumlar vuku buluyor. Onun zihninin bağımsız üreticileri onu saklanmakta olduğu kapıların ardında rahatsız ediyor. Severance’a … Okumaya devam et SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 3: In Perpetuity) – Kurumsal Mücadelenin Dışsal Esrikliği

SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 2: Half Loop) – Düşünen Özne’nin Sahte İdealar’ı

Eşit derecede terk edilmiş mekânlar genelde sırtladıkları tasarılarıyla kendileri üzerine başka mekânlar inşa edebilecek olanların kapısını çalar. Deneyimlenen gerçekliğin ötesini ve gerisini (“innie / outie” – isim halinde “içsel / dışsal”) sonluluk – ölümsüzlük varoluşuna indirgeyen Severance, “Half Loop” (Yarım Döngü) adlı bölümüyle adeta güçsüzlüğünden güç alarak miğferini sahte idealar’a doğru tutuyor. Bir nevi gençliğin … Okumaya devam et SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 2: Half Loop) – Düşünen Özne’nin Sahte İdealar’ı

SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 1: Good News About Hell) – Havaya Saçılamayacak Tozları Üfleyip Durmak

Ölüme yazgılı bir bedenin dünyadaki varlığının eğilip bükülmesine en karanlık ve rahatsız edici şekilde tanık olduğumuz Severance (“Bölünme” veya “Kopma” anlamında), varlığın işlevini nesneleştiren bir anlatıyla kapılarını sonuna dek açıyor. Eline geçen her bir olasılığın etrafındaki kapılarını zorlarken, var olmanın olanaksızlıklarını birer birer gözler önüne seriyor. Aynı bedenin içine kendinden iki tane yerleştirmek hayatta kalmaya … Okumaya devam et SEVERANCE (Sezon 1, Bölüm 1: Good News About Hell) – Havaya Saçılamayacak Tozları Üfleyip Durmak