DRAGON INN: Wuxia’nın Tayvan’dan Hollywood’a Uzanan Macerası

Belirli bir türün Dünya sinemasında veya Batı’da önemli bir konuma yerleşmesinin müsebbibi olarak tek bir filmi göstermek pek gerçekçi bir saptama olmayabilir, ne var ki eğer böyle iddialı bir sav ileri sürülecekse, King Hu’nun 1967 yapımı Dragon Inn (Lóng Mén Kè Zhàn) filmi oldukça kuvvetli bir aday. Wuxia türündeki ilk filmler 1920’lere kadar uzansa da, … Okumaya devam et DRAGON INN: Wuxia’nın Tayvan’dan Hollywood’a Uzanan Macerası

Film Noir Etrafında Bir Bağımsızlık İlanı: LAURA (1944)

İngiliz Eureka Video firması, Masters of Cinema serisi altında yayımladığı Laura’nın (bluray) arka kapağında şu iddialı sözlere yer verir: “Laura ile ilgili cevaplanması gereken tek soru, onun gelmiş geçmiş en iyi kara filmlerden biri mi, yoksa bizzat kara film türünü tanımlayan bir eser mi olduğudur”. Açıkçası yönetmen koltuğunda oturan ismin Otto Preminger olmasına rağmen ben … Okumaya devam et Film Noir Etrafında Bir Bağımsızlık İlanı: LAURA (1944)

Friedrich Wilhelm Murnau, FAUST ve Yeryüzü Cehennemi

Friedrich Wilhelm Murnau dendiğinde, akla genellikle haklı olarak Nosferatu (1922) gelse de, Murnau’nun “şaheserim” dediği filmi, 1926’da çektiği Faust’dur. Biz sinemaseverler için Murnau filmleri arasında ayrım yapmak neredeyse imkansız, ancak yönetmenin bu saptaması da göz ardı edilecek gibi değil. Bunun nedenlerine inmeden önce, Faust’un kökenini hatırlayalım: Marlowe’un Faust’u, Goethe’nin Faust’u ve Alman halk masalları. Eleştirmen … Okumaya devam et Friedrich Wilhelm Murnau, FAUST ve Yeryüzü Cehennemi

THE H-MAN, Radyasyon ve Hiç Dinmeyen Nükleer Tehdit

Einstein’ın “Üçüncüyü bilmiyorum ancak dördüncü Dünya savaşı taş ve sopalarla yapılacak” sözü ne kadar da acı. Acı çünkü içten içe hepimiz biliyoruz ki doğruyu yansıtıyor. Bunun en iyi kanıtı da elbette İkinci Dünya Savaşı’nın, neredeyse tüm insanlık tarihinin vahşetiyle yarışır derecede sergilediği insanlık dışı eylemler. İnşa edilen toplama kampları III. Reich yönetiminin en hafif tabirle … Okumaya devam et THE H-MAN, Radyasyon ve Hiç Dinmeyen Nükleer Tehdit

Kaybolmaya Yüz Tutmuş Bir Hazine: THE OLD DARK HOUSE

Sinema tarihçisi Kevin Brownlow, 2010 yılında Oscar Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada dehşet verici bir olaydan bahseder, kişisel film arşivinde bulunan bir kayıtta, 1928-1936 yılları arasında Universal Studios’un başında bulunan Carl Laemmle Junior, sorumlusu olduğu üniversiteler arası spor müsabakaları sonrasında yakılan kutlama ateşlerinin daha canlı yanması için, yardımcılarına şöyle bağırır: “Depodan orijinal sessiz film negatiflerini getirip … Okumaya devam et Kaybolmaya Yüz Tutmuş Bir Hazine: THE OLD DARK HOUSE

İngiltere’den ARROW FILMS, EUREKA VIDEO ve INDICATOR Ev Sineması Haberleri

Distopik bir bilimkurgu filminden fırlamış gibi duran 2020’nin sonuna yaklaşırken, İngiliz Eureka Video ve Indicator firmalarıyla, İngiltere ve ABD’de faaliyet gösteren Arrow Films’in ev sineması için çıkarttıkları en yeni DVD / Blu-ray filmlere ve 2021’de yayınlayacaklarını duyurdukları yapımlara göz atmanın vakti geldi. Döviz kuru bağlamında Sterlin başını alıp gitmişken bu DVD’leri nasıl alacağız derseniz sonuna … Okumaya devam et İngiltere’den ARROW FILMS, EUREKA VIDEO ve INDICATOR Ev Sineması Haberleri

Eureka Video, BFI, Arrow Video, Indicator ve Second Sight: Avrupa’da Ev Sineması Yoğunluğu

Aslında bu haber yazımızı son derece derli toplu, DVD’si veya Blu-ray’i yayımlanacak olan her filmden kısaca bahsedeceğimiz, “bol zamanı olan” bir çalışma olarak tasarlamıştık. Ne var ki günler geçtikçe Avrupa’nın dört bir yanından o kadar çok DVD haberi geldi ki, artık o hayalimizi gerçekleştirmek çok zor, zira toplamda neredeyse 30’un üzerinde yeni yayından bahsediyoruz. Yazımıza … Okumaya devam et Eureka Video, BFI, Arrow Video, Indicator ve Second Sight: Avrupa’da Ev Sineması Yoğunluğu

VAMPYR: Carl Theodor DREYER’den Karanlık bir Başyapıt

Sinema tarihinde bazı filmler için haklı tanımlamalar yapılır, “ilk sesli film” (The Jazz Singer) veya “cadılığı konu edinen ilk film” (Häxan) gibi. Danimarkalı usta yönetmen Carl Theodor Dreyer’in Vampyr (1932) filmi hakkında ise, tüm sınıflandırma kriterlerini aşıyor dersek abartmış olmayız. Hitchcock’un “üst üste iki defa izlenmeyi hak eden tek film” olarak nitelediği, Buñuel’in ise “en … Okumaya devam et VAMPYR: Carl Theodor DREYER’den Karanlık bir Başyapıt

Ev Sinemasında Kış Dönemi Hareketliliği

“DVD dönemi bitti yerine Blu-ray geçti”, “günümüzde sinemanın nabzını dijital platformlar tutuyor”, veya “sinema sinemada izlenir”, artık ne dersek diyelim, Avrupa ve ABD’de DVD – Blu-ray piyasası son derece aktif. Elbette sermaye pastasında en büyük dilime sahip değil ama en azından saygı gören, üretken ve yenilikçi bir piyasa. İster koleksiyonculara ister genel kitleye hitap etsin, … Okumaya devam et Ev Sinemasında Kış Dönemi Hareketliliği

Ernst LUBITSCH: Berlin’den Hollywood’a Sinemada Mikro Evrim

BÖLÜM I: Die Bergkatze (1921) “Göz, şeylerin, varlıkların yardımıyla görülmesine izin verir…” Gilles Deleuze Zamanda geriye gidip, sinemanın başlangıç dönemlerinde kendimizi bulduğumuzda, eğer zekice göndermeleri olan, “komedi” türünde bir yapımdan söz edilirse, birçoğumuzun aklına kaçınılmaz bir şekilde Ernst Lubitsch gelecektir. Hikâye ve diyalog yaratımında verdiği mesajlar doğrultusunda ortaya koyduğu komedi unsurunu bir dönüm noktası olarak … Okumaya devam et Ernst LUBITSCH: Berlin’den Hollywood’a Sinemada Mikro Evrim